3. HD. 24.10.2016 T. E: 12161, K: 12083-
Mülkiyetin yitirildiği iddiası ile açılan ve devletin sorumluluğunu gerektiren tazminat davalarında, hazinenin herhangi bir haksız fiiline ya da sebepsiz zenginleşme nedenine dayanılmadığından, B.K. 125 maddesinde ifadesini bulan genel zaman aşımının dava süresinin hesaplanmasında esas alınması gerekeceği ve davanın 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olacağı -
Mahkemece davalının davacıların oluşan zararından dolayı kusuru bulunmadığının kabulü ile bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Hatır için yolcu taşıma veya aracı kullandırmadan söz edebilmek için, ölen veya yaralananın bir menfaat karşılığı olmaksızın taşınması veya aracın kullanılması, diğer bir deyişle taşıma veya kullanmada ölen veya yaralananın menfaatinin bulunmasının gerektiği- Yakın akrabaların ve eşin taşınmasında bir menfaatten söz edilemeyeceği için hatır için taşımadan da bahsedilemeyeceği- Hâkimin, hatır taşımasında gerekçesini kararında tartışmak ve nedenlerini göstermek koşuluyla tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda olmadığı- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Tapu kaydının sahtecilik nedeniyle mahkeme kararı ile iptal edilmesi sonucu uğranılan zararın iptal edilmesi sonucu uğranılan zararın tazminine ilişkin davada- Davalı noter ile sahte vekaletnameyi kullanarak maddi menfaat sağlayan davalının müteselsilen sorumlu olduğu ile her ne kadar davacı noterde düzenlenen sahte vekaletnameye dayalı olarak satın aldığı taşınmazın yolsuz tescil nedeniyle gerçek malik adına tescil edilmesi nedeniyle zarara uğramış olup devletin sorumluluğu için kusurun varlığı ya da yokluğu önem taşımadığından hazine hakkında açılan davanın kabulünün gerektiği-
Ayıbın giderilmesi bedeli yanında bağımsız bölümlerde meydana gelen değer kaybının da hüküm altına alınmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
Tapu Sicil memurlarının sicilin hatalı tutulmasından sorumlu bulunacakları ilkesi yanında, sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği-
Tapu kaydının iptalinden (iptal ve tescilinden) kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin davanın, davacının taşınmaz mülkiyetini yitirdiğinin kesinleştiği (iptal ve tescil davası kararının kesinleştiği) tarihten sonra açılabileceği; mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle taşınmaz değerinin tespiti ve taşınmaz üzerinde bir bina var ise, kişinin yapılanmada iyi niyetli sayılıp sayılamayacağının tespiti bakımından bu binanın ne zaman ve hangi aşamada yapıldığının da gözden uzak tutulmamasının gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.