Eşine hitaben “onu istemediğini” ısınamadığını, ailesinin zoruyla evlendiğini ve boşanmak istediğini söyleyerek kişilik haklarına saldırıda bulunan eşin, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak manevi tazminat ödemekle yükümlü tutulacağı-
Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamak olup; bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdirinin, müesseseyi amacından saptıracağından açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı koca yararına takdir edilen manevi tazminat miktarının orantısız ve çok olduğu-
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorunda olduğu-
İstinaf talebinde bulunan davacının aleyhine olacak şekilde, yerel mahkeme tarafından kusur olarak yüklenmeyen "fiziksel şiddet" vakıasının, bölge adliye mahkemesince kusur olarak yüklenmesinin hukuka uygun olmadığı, ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine davacının ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığının-
Boşanmada eşlerin eşit kusurlu olması durumunda,eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği-
Davacı kocanın davası kabul edildiği halde lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri taktir edilmesi gerekirken, usulüne uygun açılmış bir dava ya da karşılık davası bulunmayan davalı kadın yararına vekalet ücreti verilmesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı erkeğin tahkikat aşamasında verdiği dilekçesi ile manevi tazminat talep ettiği, davacının bu talebe açık muvafakati olmayıp, usulüne uygun ıslahın da yapılmadığı, bu halde, davalı erkeğin talep ettiği manevi tazminat talebi ile ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Boşanma-Ziynet Alacağı
Boşanmanın fer'i niteliğindeki manevi tazminatın (TMK.m.174/2) boşanma hükmünün kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği ve faiz talebi varsa, faizin de bu tarihten itibaren başlatılması gerekeceği-
Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlardan erkeğin eşini habersiz olarak ve harçlık vermeden ortak konutta bırakıp gitmesi sonrasında kadının bir süre ortak konutta yalnız kaldığının, komşularının maddi ve manevi yardımı ile geçinecek hale gelmesine sebebiyet vererek ekonomik şiddet uyguladığının, bu vakıanın kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığının anlaşıldığı, davalı-davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi koşullarının somut olayda gerçekleştiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.