Erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, silahla tehdit ettiği ve kadının ailesi ile ilgilenmediği, davalı kadının da erkeğe ve erkeğin annesine aşağılayıcı ve hakaret içeren sözler söylediği nazara alındığında boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu anlaşıldığı- Gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğundan kadın lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdir edilmesi gerektiği-
Davalı yararına manevi tazminata hükmedilebilmesi için, davacı kocaya yüklenen davranışların, davalının kişilik hakların saldırı niteliğinde olması gerekeceği-
2. HD. 02.05.2018 T. E: 2016/17652, K: 5769-
İlk hükümle tayin edilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminat miktarı davalı tarafından temyiz edilmediğine göre, tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminatın miktarı bakımından davacı erkek yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminata takdir edilmesi gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre takdir edilen yoksulluk nafakasının az olup hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda hükmedilmesi gerektiği-
Birlik görevlerini yerine getirmekten kaçınan davacı koca, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu bulunduğundan kadının yoksulluk nafakası ve maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Karşılıklı Boşanma
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Kadının eşine hakaret ettiği, buna karşılık davalı-karşı davacı erkeğin de eşine şiddet uyguladığı, eşini tehdit ettiği, bağımsız bir konut temin etmediği anlaşıldığından, gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği; davacı karşı-davalı kadının da kusuru gerçekleştiğine göre, boşanmaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- Boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin daha ağır kusurlu olup, TMK. mad. 174/1-2 koşulları oluştuğundan, kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise, diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilip değiştirilemeyeceğinden (HMK. md. 141/1), tahkikat duruşmasında tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamının talebi ile iddianın genişletilmesinin mümkün olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.