Haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, bilirkişi heyetinden alınan raporda dava konusu olay nedeniyle ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/... esas sayılı dava dosyasında davalının kusur durumuna ilişkin yapılan tespitler ile iş bu dava dosyasında yapılan tespit ve belirlemelerin farklılıklar gösterdiği, davalının kusurunun tespit edilmesi istendiği halde bozma ilamında yer alan bu hususlar tartışılıp değerlendirilmeden rapor hazırlandığı, yetersiz ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesinin amacı, gerekçesinde de belirtildiği üzere kanıtlanan hususlar ile ilgili davanın gereksiz uzamasının önlenmek olduğundan, davalı kadının delil listesinde yer alan ve dinlenilmesinden açıkça vazgeçilmeyen tanıklarının dinlenecekleri vakıalar hakkında bir sınırlama yapılmadığı dolayısıyla Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi koşullarının gerçekleşmediği dikkate alınarak, davalı kadının dinlenmeyen tanıklarının beyanları tespit edilip, tüm deliller birlikte değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; fiili ayrılık sebebiyle (TMK m. 166/4) açılan boşanma davasında, tarafların gerçekleşen olaylara göre kusurlu olup olmadıkları, buradan varılacak sonuca göre davalı eş yararına, yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği-
2. HD. 03.05.2018 T. E: 2016/15692, K: 6039-
Yoksulluk nafakası için mahkemece,davalı-davacı kadının sabit bir gelirinin bulunmadığı; ancak anne ve babasının ölümü ile davalı-davacı kadına hisseli olarak bir kısım taşınmazların kaldığının anlaşılması durumunda, bu taşınmazların bedelleri ile kiraya verilmesi durumunda getireceği kira gelirinin, gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle belirlenerek, davalı-davacı kadını yoksulluğa düşürmekten kurtarıp kurtarmayacağının araştırılması gerekeceği-
Davalı kocanın eşine hakaret edip, ona fiziksel şiddet uyguladığı, ortak konuta geç gelmeyi alışkanlık haline getirdiği, birlik görevlerini yerine getirmekten kaçındığı; buna karşılık davacı kadının ise yatağını ayırarak eşinden ayrı yattığı, birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşıldığından; boşanmaya neden olan olaylarda daha fazla kusurlu olan koca aleyhine maddi manevi tazminata hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-
Eşler arasında aynı veya ayrı yargı çevresinde birden fazla boşanma davası açılmış ise; birinde verilecek hükmün, diğerini özellikle kusur tespitine bağlı olarak takdir edilecek yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden etkileyeceği-
Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesinin, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkün olduğu, bu duruma göre; davacı erkeğin temyiz dilekçesinde, davalı kadının da temyize cevap dilekçesinde belirttiği üzere davalı kadın tarafından yerel aile mahkemesinde boşanma davası açtığı belirtilmekle, kadın tarafından açılan davanın erkek tarafından açılmış olan temyize konu dava dosyası üzerinde birleştirilerek karar verilmesi gerekeceği-
6098 sayılı TBK 54.maddesi (Borçlar Kanunu'nun 46.maddesi) gereğince çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat ve 56. maddesi (BK m. 47) gereğince manevi tazminat istemi-
Davacının 12.01.2015 tarihinde ölümüyle evlilik sona ermiş açılan boşanma davasının da esasının konusu kalmadığından, Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi boşanma davası sırasında ölen eşin mirasçılarına diğer tarafın kusurunun tespiti bakımından davaya devam etme hakkı tanıdığı -
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.