Davacının altınların varlığını ve davalıda kaldığını kanıtladığından, mahkemece kadına ait altınların tamamına karar verilmesi gerektiği-
Davacı kadının bir Limited Şirketin % 33.33, bir Limited Şirketin % 12.50 ve bir Anonim Şirketin ise % 10 oranında ortağı olduğu, 2006 model Audi A-4 marka aracının bulunduğu anlaşıldığından davacı kadının boşanmayla yoksulluğa düşeceğinin kabul edilemeyeceği-
Davacının koruma tedbirleri alınmayan kamyonetin açık kasasında bilerek yolculuk ettiği dikkate alındığında yerleşmiş uygulamalarımıza göre hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmesinin gerektiği- Fazla vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı kadının eşine hakaret ettiği; buna karşılık davalı kocanın da aşırı alkol alarak eşine fiziksel şiddet uyguladığı, tarafların gerçekleşen kusurları dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda, davalı kocanın daha fazla, davacı kadının ise az kusurlu olduğu-
Erkeğin dava açıldıktan sonra evlilik birliğinin devamı için barışma teklifinde bulunması veya kadınla görüşmesi, kadına SMS yazması ve çiçek göndermesinin müzakere niteliğinde olduğu, af olarak kabul edilemeyeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Erkeğin boşanma davasında verilen hüküm temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan bozma sonrası verilen kararda kadının konusuz kalan boşanma davası hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" karar verilecek yerde kadının davası hakkında yeniden boşanma hükmü kurulmasının ve kabulüne karar verilip temyiz edilmeyerek kesinleşen erkeğin boşanma davası hakkında reddine karar verilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Devam edilen davanın boşanma davası değil, boşanmada davalı eşin kusurlu olduğunun saptanmasına yönelik tespit davası olduğu, o halde, mahkemece yapılacak işin evlilik birliği davacı erkeğin ölümü ile sona erdiğinden, konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek ve davalı kadının boşanmayı gerektirecek derecede kusurlu olup olmadığının tespiti yönünde karar vermekten ibaret olduğu-
Uyuşmazlık; ilk derece ve bölge adliye mahkemesince tanık deliline dayalı olarak gerçekleştiği kabul edilen vakıa hakkında yapılan temyiz incelemesinin maddi vakıa denetimi ve delil değerlendirmesi niteliğinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davanın kabulüne ilişkin hükmü Yargıtay'ın temyiz incelemesi sonucu bozup bozamayacağı noktasında toplanmaktadır..
Kadının sosyal ve ekonomik durumunun araştırılarak, kadının sürekli ve düzenli bir işte çalışıp çalışmadığının, çalıştığının tespit edilmesi halinde, çalışması karşılığında elde ettiği gelirin düzenli ve sürekli olup olmadığının, kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde bulunup bulunmadığının belirlenerek, sonuca göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.