Davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan ve feragat etmesi nedeniyle 09.06.2014 tarihinde reddedilip kesinleşen davadan sonra tarafların birlikte yaşamaya devam ettikleri, böylece daha önce açılmış olan boşanma dava tarihinden önceki karşılıklı kusurlu eylemleri affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamış oldukları, dolayısıyla affedilen olayların taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği, daha sonra tarafların fiilen ayrı yaşadıkları dönemde ise erkeğin eşini tehdit ettiği, kadının ise babasının erkeği tehdit etmesine sessiz kaldığı, netice itibariyle boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşıldığından tazminat yönünden itirazların isabetsiz olduğu-
Kocanın birlik görevlerini yerine getirmediği, eşini aşağıladığı, müşterek hanedeki eşyaları boşaltıp evin kilidini değiştirdiği, kadın ise eşini sevmediğini, boşanacağını söylediğinden; boşanmaya sebep olan olaylarda iki tarafta kusurlu olmakla birlikte kocanın daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği-
İşverenin iş yerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli yükümlülüklerini yerine getirmek, bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu- İşverenin şoförü olan işçinin kazanın gerçekleştiği gün kaç saat çalıştığı, bu çalışma saatleri içinde birden fazla yere sefer yapıp yapmadığı, ne kadar süre istirahat yapması gerektiği, kazanın gerçekleştiği an itibariyle yorgun olup olmadığı, aracın teknik bakım ve kontrollerinde eksiklik olup olmadığı, yapılan işin niteliğine göre, iş ile ilgili ve işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerine göre işverenin işyerinde alması gerekli önlemleri alıp almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususların kapsamlı bilirkişi raporuyla incelenerek, kazada işverenin bir kusurunun olup olmadığının tespiti gerekeceği, aynı zamanda işveren, çalışanlarının işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup, bu çerçevede işçisinin yasal sınırları aşar süratte araç kullanmasını önlemek için gerekli tedbirleri alması, risklerden kaçınması, kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmesi, risk değerlendirmesi yapması ve/veya yaptırması, teknik gelişmelere uyum göstermesi, tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmesi, mesleki riskleri önlemesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil her türlü tedbiri alması, gerekli araç ve gereçleri sağlaması, sağlık ve güvenlik tedbirlerini değişen şartlara uygun hale getirmesi ve mevcut iş yerinin iyileştirilmesi için çalışmalar yapması gerektiği-
Dava şartı noksanlığının, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği- Somut olayda davacı erkeğin yargılama devam ederken ölümü üzerine önceki eşinden olan çocuğunun mirasçısı olarak Türk Medeni Kanunu’nun kendisine tanıdığı "sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespitine" yönelik olarak davaya devam edebilme hakkını kullanarak davayı sürdürebileceği-
Ayakkabıları teslim almayarak zararın artmasında davacının ortak kusurunun bulunmadığı ve haksız haciz nedeniyle oluşan zarar miktarından BK'nin 43 ve 44. maddeleri gereğince uygun miktarda indirim yapılmasına gerek olmadığı-
3. HD. 28.04.2016 T. E: 2015/10286, K: 6824-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun miktara hükmedilmesi gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakasının az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
2. HD. 09.11.2021 T. E: 7186, K: 8365-
Davalı kadının hiçbir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle reddedilen davanın kesinleşmesinden sonra taraflar bir araya gelmemiş, kadından kaynaklanan yeni kusurlu davranış kanıtlanamamış, retle sonuçlanan ilk davayı açmak suretiyle boşanma nedeni yaratan ve fiili ayrılık döneminde başka bir kadınla yaşamak suretiyle sadakatsiz davranışlar içerisine giren davacı koca tamamen kusurlu olup davalı-davacı kadının maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden boşanma davasının reddinin gerektiği- Davacının davası kabul edildiği, lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri taktir edilmesi gerektiği, usulüne uygun açılmış bir dava ya da karşılık davası bulunmayan davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmesinin doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.