Mahkemece yapılacak işin, kadının kendisi için talep ettiği tedbir nafakası hakkında, infazda kuşku ve çelişki oluşturmayacak şekilde karar vermekten ibaret olduğu-
Ölen eşin mirasçısı tarafından verilen dilekçenin sağ eşe tebliğ edilmeden mahkemece karar verilemeyeceği-
2. HD. 07.02.2019 T. E: 2018/7220, K: 757-
Boşanma hükmü sonucu itibariyle doğru ise de; boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın daha ziyade kusurlu olduğu-
2. HD. 19.06.2018 T. E: 2016/20257, K: 7629-
2. HD. 31.05.2018 T. E: 2016/19101, K: 7047-
Davacı-karşı davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği ve eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davalı-karşı davacı kadının da eşini tırnaklamak suretiyle fiziksel şiddete yönelik davranışlarda bulunduğu anlaşıldığından, taraflara yüklenen diğer kusurlu davranışlara ilişkin dinlenen tanık beyanları Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmının ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre de davacı-karşı davalı erkek ağır kusurlu olup, tarafların boşanma davalarının kabulünün bu bakımdan sonucu itibarıyla doğru olduğu- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın çok olduğu-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin kadına ağır hakaretler ettiğinin tanık beyanı ile sabit olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna ilişkin ilk derece mahkemesi kararının isabetli olduğu- Boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkek tam kusurlu olup, bu kusurlu davranışların aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu, kadının boşanma sonucu eşin maddî desteğinden yoksun kalacağı, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi koşullarının kadın yararına oluştuğu-
Mahkemece davacı-davalı kadına yüklenen ve tanık beyanında geçen güven sarsıcı davranışın, davanın açılmasından sonraki tarihte gerçekleştiği beyan edildiğine göre kusur belirlemesinde hükme esas alınamayacağı- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı-
Taraflardan birinin, boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmasına gerek olmadığı, daha fazla kusurlu bulunan tarafın da dava açma hakkı bulunduğu, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.