Dosya kapsamında bulunan 21.10.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; iş sahibi idare TOKİ ile davalı yüklenici arasındaki 05.07.2013 tarihli ve 7 numaralı hakedişteki pursantaj yüzdesi oranları ile davalının 26.05.2021 tarihli dilekçesinin eki olan 01.07.2013 tarihli hak ediş raporundaki metrajlar (her ne kadar davacı tarafından imzalanmamış olsa da davalı tarafından iş bu hak ediş raporu mahkemeye sunularak bu metrajların davalı tarafından benimsendiği kabul edilmiştir.) ve davalı ile davacı arasındaki imzalı son hak edişteki birim fiyatlar kullanılarak belirlenen hizmet binası için 193.737,65 TL ve 36 adet konut için 234.373,82 TL, toplamda 428.111,47 TL’nin iş bedeli olarak kabul edilmesi gerekirse de; davacı vekili dava dilekçesinde yapılan iş bedelini 346.671,00 TL olarak belirttiğinden taleple bağlı kalınarak iş bedelinin 346.671,00 TL kabul edilip ve belirlenen bu iş bedelinden davalı yüklenici tarafından yasal delillerle ispatlanan ödemeler düşülerek sonuca gidilmesi gerekeceği, o halde mahkemece yapılması gereken iş; iş bedeli 346.671,00 TL olarak kabul edilip, iş bedelinden davalı yüklenici tarafından yasal delillerle ispatlanan ödemeleri mahsup etmek ve yine davacının talebi ile bağlı kalınarak bakiyesine göre itirazın iptâli talebi konusunda hüküm kurmaktan ibaret olup, ispat yükü davacıda kabul edilip yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacının davalı banka nezdinde vadeli hesabında bulunan paranın usulsüz şekilde diğer davalı O. Arıkan’a ödenmesi nedeniyle maddi-manevi tazminat istemi-
Hastanın doğum uzmanı tarafından sezaryen doğum gerçekleştirdiği, hastanın taburcu edilmesinden sonra sürekli karın ağrısı ve el parmaklarının şişmesi sonucu hastaneye başvurduğu, hastanece yapılan ameliyat sonucu batında gossisibipoma tespit edildiğini ve 1 adet batın kompresi çıkarıldığı- Dosya kapasamında aldırılan bilirkişi raporlarının çelişkili olduğu, hal böyle olunca, mahkemece yapılacak işin; (Samsun İli Dışındaki) Üniversitelerin ana bilim dallarından seçilecek, aralarında konularında uzman, Kadın Hastalıkları ve Doğum, İç Hastalıkları ve Genel cerrahi uzmanlarının da bulunduğu akademik kariyere sahip doktorlardan oluşturulacak bir bilirkişi kuruluna dosya tevdii edilerek, davacı tarafın Adli Tıp Kurumu ve Yüksek Sağlık Şurası Raporlarına itirazları da gözönünde bulundurularak ve bu itirazları da değerlendirilmek suretiyle; öncelikle yapılan son sezaryen ameliyatı sırasında batın içindeki cismin farkedilip farkedilemeyeceği, batın içindeki cismin ultrasonla yapılan kontroller ve daha önceki ameliyatlar sırasında farkedilip farkedilemeyeceği hususlarının da açıklanarak, davacının tedavisine ilişkin seyrin tespiti, bu olayda davalı doktorun hafif bile olsa kusurunun olup olmadığı, var ise kusurunun tür ve niteliğinin net şekilde nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve yargı denetimine elverişli, önceki raporlar arasındaki çelişkiyi de giderir şekilde bilirkişi kurulu raporu alınması olduğu-
Davaya konu senedin ihdas nedeni bölümünde nakden ibaresi bulunduğu halde, davacılarca bu senedin kiralamaya konu aracın teminatı olarak verildiği iddia olunduğundan çift taraflı talil olgusu gerçekleşmiş olduğu; çift taraflı talil halinde ispat yükü yer değiştirmeyeceği, bu durumda mahkemece ispat yükünün davacılarda olduğunun gözetilmesi gerekeceği-
İşe iade davasının sonuçlanmasından sonra açılan alacak davasının belirsiz alacak davası olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
22. HD. 05.11.2018 T. E: 2017/16466, K: 23583-
Temlikin mirasçıdan mal kaçırma amacıyla değil, murisin kızının borçlarının ödenmesi niyetiyle yapıldığı bildirilmiş ise, muvazaalı temlik yapıldığından söz etme olanağı olmadığı-
Menfi tespit davası sonucunda verilecek kararda, dava lehine sonuçlanan taraf yararına İİK’nun 72. maddesinde gösterilen tazminata da hükmedilme olasılığı bulunduğu ve davacı tarafın borçlu olmadığını iddia ettiği senetlerin miktarının açık ve tartışmasız olduğu gözetilerek, davacı yanın fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak veya şimdilik kaydıyla kısmi dava açmasında hukuki yararının bulunmadığı-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Tarafların dinlenilmesi ile isticvabının farklı şeyler olduğu- Taraf çağrıldığı oturuma gelmezse, ikrar etmiş sayılma yaptırımının uygulanabilmesi için tarafın isticvap için çağrılmış olması gerektiği- Tarafın, ancak kendi aleyhine olan vakıalar hakkında isticvap edilebileceği, tarafın kendi lehne olan vakıalar için ancak dinlenebileceği- Somut olayda, dava dilekçesinde, ücret alacağı “maaş alacağına mahsuben 100,00 TL” olarak talep edilmiştir, dava dilekçesi, ödenmeyen ücret alacağına ilişkin soyut ve genel anlatımlar içermekte olup, hangi ay ve yıla ait, ne kadar ücret alacağının ödenmediği belirtilmemiştir, bu anlamda olmak üzere, ücret alacağı bakımından dava dilekçesinde somutlaştırma yükümlülüğünün yerine getirilmediği anlaşıldığından, ücret alacağı talebinin somutlaştırması için mahkemece davacı tarafa uygun bir kesin süre verilmesi ve bu suretle yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.