Mahkemece; davalılardan...’ya 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, adı geçen davalıların savunmasının alınması ve varsa delillerinin toplanması, tüm bu eksiklikler giderildikten sonra esas hakkında hüküm verilmesi gerekeceği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca davalıların hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yokluğunda hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Tapu iptal ve tescil isteği ile ilgili olarak keşfen saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek bu istemler yönünden de işin esası hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi-
1. HD. 05.04.2018 T. E: 2015/9231, K: 8778-
2888 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce, son mirasçı olarak Hazineye intikal edip de, tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazların Yasada öngörülen istisnadan olması nedeniyle vakfına dönmelerine yasal olanak olmadığı, bu düzenleme karşısında icreteyn ve mukataa kayıtları taviz ve malı yoluyla terkin edilmemiş ve mülkiyeti öngörülen 10 yıllık sürenin sonunda kendiliğinden mutasarrıflarına geçen vakıf taşınmazların maliklerinin mirasçı bırakmadan ölmesi ve taşınmazın 2762 s. Yasanın 29. maddesini değiştiren 2888 s. Yasanın yayın tarihine kadar Hazine adına tescil edilmemiş olmaları koşuluyla mahlulen vakfına döneceği-
Mahkemece, öncelikle davacıya verilebilecek bir dairenin olup olmadığının tespiti, olmadığının anlaşılması halinde belirtilen ilkeler çerçevesinde davanın yapılacak hesaplama sonucuna göre sonuçlandırılması yerine, yanılgılı gerekçeyle davanın satım akdinin geçersizliğinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesinin yerinde olmadığı-
2888 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden önce, son mirasçı olarak Hazine'ye intikal edip de, tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazların Yasa'da öngörülen istisnadan olması nedeniyle vakfına dönmelerine yasal olanak olmadığı, aktarılan bu düzenleme karşısında icareteyn ve mukataa kayıtları taviz vermek yoluyla terkin edilmemiş ve mülkiyeti öngörülen 10 yıllık sürenin sonunda (bu süre daha önce 4755 sayı ile 10 yıl daha uzatılmış ve 13.12.1955 tarihinde dolmuştur) kendiliğinden mutasarrıflarına geçen vakıf taşınmazların maliklerinin mirasçı bırakmadan ölmesi ve taşınmazı 2762 sayılı Yasanın 29. maddesini değiştiren 2888 sayılı Yasanın yayın tarihine kadar Hazine adına tescil edilmemiş olmaları koşuluyla mahlulen vakfına döneceği-
Ecrimisilin ancak elatmanın önlenmesi davası ile birlikte istenebileceği ve daha önce -elatmanın önlenmesi davası açılmadan- istenme-sinin «dürüstlük kuralı»na aykırı düşeceği durum-
Tapu iptali-tescil isteği-
Davacılardan yalnız üçünün ortaklaşa aldıkları bir hisse bakımından aralarında zorunlu dava arkadaşlığı olduğu, diğer davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından her bir davacı bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.