Tapu iptali ve tescil isteminin dayanağı olan belgeye yönelik idari işlemin yerindelik denetimi idari yargının görev alanına girmekte ise de tapu iptali ve tescil isteminin ancak adli yargıda görülebileceği-
Tapu iptali, elatmanın önlenmesi-
Hukukumuzda çifte mülkiyetin kabul edilmediği hususu da göz önüne alınarak dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen toplamda 1285,76 m2 yüzölçümlü yerin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,yine aynı raporda (A) harfi ile gösterilen kısım üzerinde yer alan (C/a) harfi ile gösterilen binanın mülkiyetinin davalıya ait olduğunun tespitine şeklinde çifte mülkiyet yaratacak şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı olarak, bakım alacaklıların yükümlülüklerini yerine getirmeyen bakım borçlusuna karşı her zaman fesih hakkını kullanarak, tapu iptali ve tescil davası açarak verdiği şeyi geri isteyebileceği-
Feragat kat’i hükmün hukuki neticelerini doğuracağı ve davanın her aşamasında başka bir ifadeyle yargılama sonuçlanıp hükmün kesinleşmesi tarihine kadar davadan feragat edilebileceği-
Kadastro sırasında hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali davasında; tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olup hava fotoğraflarının tespit tarihinden geriye doğru yirmi-otuz yıl öncesine ait en az iki ayrı zamana ilişkin olmasının gerekeceği, bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için tespit tarihine göre yirmi-otuz yıl öncesine ait (1982-1972 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri ayrıca ve açıkça yazılmak suretiyle istenmesinin ve stereoskopla incelenmesinin gerekeceği, dava konusu yerin niteliği, kültür arazisi olup olmadığı konusunda uzman bilirkişiden gerekçeli denetime açık ve komşu taşınmazla karşılaştırılmalı rapor istenmesinin, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği-
Davacının, haricen satın almaya ve MK.nun 650. maddesine dayanarak davalı payından 275/3675 kadarının adına tescilini istediği, harici satışın geçersizliğinin doğru olduğu, yalnız, davalı dışındakilerin kabul beyanlarına rağmen MK.nun 650. maddesine dayanarak davacıya pay tefrikinin; temyiz eden davalının muvafakatı olmaması ve karşı çıkması nedeniyle kabul edilemeyeceği ve MK.nun 650. maddesinin bu durumda uygulanamayacağı, ifraz imkânı sorulup, eğer ifraz mümkündür şeklinde cevap olursa o zaman MK.nun 650. maddesi ve ayrıca diğer davalıların kabul beyanları değerlendirilerek bir sonuca gitmenin mümkün olabileceği-
Kural olarak, dere yataklarının Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, aktif dere yatakları ile derenin etki alanında kalan yerlerin kazanılmasının mümkün bulunmadığı, ancak, aktif dere yatağında ve etki alanında kalmayan bir yerin, koşulları mevcut olduğu takdirde, niteliğine göre zilyetlik ve imar-ihya yoluyla kazanılabileceği, bu nedenle, taşınmazların çevresinde bulunan dereler gözetilerek, uzman bilirkişi jeoloji mühendisinin keşifte dinlenilmesi, dava konusu yerlerin dereden elde edilen ya da etki alanında kalan yerlerden olup olmadığının, derelerin aktif niteliğinde bulunup bulunmadıklarının, dereyle aralarındaki kot farkının saptanmasının ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davası bozma ilamına uyularak-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan maddi zararın tazmini istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.