Davacı-alacaklının dilerse BK. mad. 18e göre, dilerse İİK. mad. 277 vd. göre «muvazaa sebebiyle» iptâl davası açabileceği- HMK. mad. 33 'e göre, bir davada ileri sürülen maddi olgu ve bulgulara göre yasa maddelerini bulmak ve davanın hukukî nitelendirmesini yapmanın, hakimin doğrudan görevi olduğu–
Mahkemece eski hale ihya kararı verilmiş ancak bu kararın uygulanması için son imar düzenlemesi ile oluşan tapunun ihyasına karar verilen kısma isabet eden bölümünün iptaline karar verilmemiş olmasının, ihyasına karar verilen 1103 (131) parsel sayılı taşınmazın 5501 ada, 7,8,9,10,11,12,ve13 parsel sayılı imar çapının içinde kapsadığı bölüm belirlenip krokiye bağlandığı halde sadece anılan imar parseli içinde kaldığı belirlenerek infazda sorun çıkaracak biçimde hüküm kurulmasının da doğru olmadığı-
Önalım davasının davalısı, önalım hakkına konu taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkının kullanılamayacağı-
Tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteği-
Satıcı ve alıcı noter aracılığıyla paydaşları satıştan haberdar etmediğinden bunun sonuçlarına katlanmak zorunda olacağı-
Tapu iptali , elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri-
Taşımaza yapılan kamulaştırmasız el atmalara karşı, mülkiyet hakkına dayanarak dava açma hakkının kural olarak, taşınmazın kayden maliki olan davacıya ait bulunmadığı, dava konusu taşınmazın davalı idarece kamulaştırıldığı ileri sürülmüşse de, mevcut tapu kaydı iptal edilmediği sürece bu iddiaya değer verilerek bir sonuca varılamayacağı-
Çekişme konusu parsellerin mirasçıdan mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde temlik edildikleri anlaşıldığına göre, anılan parseller bakımından davanın kabulüne karar verilmesinde ve feragat kapsamında kalan yönlerden de davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı-
743 sayılı TMK'nun 541 ve 4721 sayılı TMK'nun 600.maddelerine göre vasiyetnamenin yerine getirilmesi davalarının vasiyet alacaklısı tarafından vasiyeti yerine getirilme görevlisi varsa ona, yoksa yasal ve atanmış mirasçılara karşı açılacağı-
Haciz tarihi itibariyle taşınmaz malikinin şikâyetçi üçüncü kişi olduğu, bu taşınmaz üzerinde ilerde borçlu lehine doğacak bir hakkın haczi mümkün olmadığı, borçlu ile şikâyetçinin düzenlediği kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, ileride koşullar tahakkuk ettiği taktirde, borçlu adına tescili yapılacak yer için haciz konulması usulsüz olduğu, şikâyetçinin tapu kaydı malikin olması nedeniyle şikâyette hukuki yararı bulunduğu mahkemece, şikâyetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetli olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.