Satış vaadi sözleşmeleri ile edinilen kişisel hakkın alacağın devri (temliki) hükümlerine göre üçüncü şahıslara devrinin mümkün olduğu-
Dava konusu ‘‘Düzenleme Şeklinde Gayrımenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’’nin, davacı arsa sahibi paydaşlar ve dava dışı hissedarların maliki olduğu taşınmazlar üzerinde arsa payı karşılığı inşaat yapılması için tüm arsa sahipleri ile davalı yüklenici şirket arasında noterde re’sen düzenlendiği, geçerlilik koşullarını taşıdığı ve taraflar için bağlayıcı olduğu- Tarafların davadan önce gönderdikleri ihtar ve yazışmaları ile yargılamanın devamı sırasında dosyaya sundukları beyan dilekçelerinde karşılıklı alacak iddiasında bulunarak takas/mahsup talebi ve ödemezlik def’ini ileri sürdüklerinden, tarafların tüm iddia ve savunmaları ile takas ve mahsup taleplerine konu alacakları da değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği- Mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tarafların karşılıklı alacak iddiasına konu talepleri denetime elverişli biçimde hesaplattırılmadan, sözleşmeye istinaden arsa sahibine verilecek üç adet daire bedelinden kaynaklanan borçtan sadece davacı ...’nun sorumlu olduğu gözetilmeden, taleple bağlılık ilkesi ve uyuşmazlık konusu çerçevesinde tasfiye yapılmak suretiyle tarafların takas ve mahsuba yönelik istemleri dikkate alınmadan, birlikte ifa kuralı gereğince gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan, davanın kısmen kabulü ile davalının istemine konu alacağına karşılık iki adet daire uhdesinde bırakılarak davacıların hissesine düşen diğer dairelerin fiilen teslimi suretiyle muarazanın giderilmesine, tarafların ek imalat bedeli, trafo katılım payı, ivaz ilavesi, gecikme nedeniyle tazminat talepleri bakımından ayrıca dava açmakta muhtariyetlerine şeklinde ihtilafı ortada bırakacak biçimde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın TMK. mad. 1007 uyarınca tazmini isteğine ilişkin davada eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmesinin hatalı olduğu- Çekişmeli taşınmazda bulunan meşe ağaçları dikme olmayıp "doğal yollarla" oluştuğundan, anılan kesimin arazi niteliği itibariyle çevredeki ekilebilir ürünler araştırılıp net gelir metodu ile gerçek değerinin tespit edilmesi gerektiği-
İyi niyetin amacının iyi niyetli gözükeni değil gerçekten iyi niyetli olan kişiyi korumak olduğu bu hususların daima göz önünde tutulması bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesinin ve değerlendirilmesinin gerekeceği, kötü niyet iddiasının def'i değil itiraz olduğu iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden nazara alınacağı-
Mirasbırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirastan mal kaçırma amaçlı olmadığı ve minnet duygularına dayalı olarak temlikin gerçekleştirildiğinin kabulü gerekeceği-
İmara dayanak idari işlem idari yargı yerinde iptal edilmedikçe ve sicil yolsuz tescil durumuna düşürülmedikçe korunmasının gerekeceği-
Eldeki davada davacı, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içinde edinildiğini, davalının katılma ve katkı payı davası sonucu hükmedilecek alacağın tahsilini önlemek için muvazaalı olarak taşınmazı diğer davalıya devretttiğini belirtmiş, ancak mahkemece katılma alacağı davasının sonuçlanması beklenerek, bu dava sonucunda davacının bir alacağı olduğunun kesinleşmesi halinde TBK’nun 19. maddesi gereğince dava konusu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptale tabi olup olmadığının mevcut delillere göre değerlendirilmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki birleştirilen tapu iptali ve tescil, itirazın iptali davaları-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.