Yargılama sonucunda uyuşmazlığın esası ile ilgili nihai kararın verilmesinden, hakimin bu şekilde dosyadan el çekmesinden sonra, re'sen ya da tarafların talebi ile dosyanın tekrar ele alınmasının ve yeniden bir hüküm kurulmasının mümkün olmadığı- Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa'nın 141. maddesi ve usul kanunlarının buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratacağı-
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesinde sayılan durumlar dışında apartman yöneticisinin aktif ve pasif husumet ehliyeti bulunmadığı–
Temyiz dilekçesinin kaydedildiği tarihte de temyiz yoluna başvurulmuş sayılacağı-
Alacaklı vekilince yetki itirazının kabulüne ilişkin mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren HMK'nun 20. maddesinde öngörülen 2 haftalık süre geçtikten sonra dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine ilişkin başvuruda bulunulduğundan, mahkemece takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İşverenin iş yerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli yükümlülüklerini yerine getirmek, bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu- İşverenin şoförü olan işçinin kazanın gerçekleştiği gün kaç saat çalıştığı, bu çalışma saatleri içinde birden fazla yere sefer yapıp yapmadığı, ne kadar süre istirahat yapması gerektiği, kazanın gerçekleştiği an itibariyle yorgun olup olmadığı, aracın teknik bakım ve kontrollerinde eksiklik olup olmadığı, yapılan işin niteliğine göre, iş ile ilgili ve işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerine göre işverenin işyerinde alması gerekli önlemleri alıp almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususların kapsamlı bilirkişi raporuyla incelenerek, kazada işverenin bir kusurunun olup olmadığının tespiti gerekeceği, aynı zamanda işveren, çalışanlarının işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup, bu çerçevede işçisinin yasal sınırları aşar süratte araç kullanmasını önlemek için gerekli tedbirleri alması, risklerden kaçınması, kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmesi, risk değerlendirmesi yapması ve/veya yaptırması, teknik gelişmelere uyum göstermesi, tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmesi, mesleki riskleri önlemesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil her türlü tedbiri alması, gerekli araç ve gereçleri sağlaması, sağlık ve güvenlik tedbirlerini değişen şartlara uygun hale getirmesi ve mevcut iş yerinin iyileştirilmesi için çalışmalar yapması gerektiği-
Dava şartı noksanlığının, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği- Somut olayda davacı erkeğin yargılama devam ederken ölümü üzerine önceki eşinden olan çocuğunun mirasçısı olarak Türk Medeni Kanunu’nun kendisine tanıdığı "sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespitine" yönelik olarak davaya devam edebilme hakkını kullanarak davayı sürdürebileceği-
Davacının tazminat isteminin "aile mahkemesi" kurulmayan yerlerde "aile mahkemesi" sıfatıyla değerlendirilmesi gerekeceği-
Kira bedellerinin ödenmemesi halinde aktin feshi ve tahliye istenebilmesi için borçlar kanunun 260 maddesindeki şartların gerçekleşmesi ve davacının da buna dayalı olarak tahliye isteminde bulunması gerektiği ve 2886 Sayılı Kanunun 62. maddesi genel hükümlere ilişkin bir madde olup kira parasının sözleşmede yazılı sürede ödenmemesi bu madde gereğince davacı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshini gerektirmeyeceğinden idarenin davaya konu olayda, 2886 Sayılı yasanın 62. maddesine göre kira akdini feshetmesinin cezai şart niteliğindeki tazminat sorumluğunu doğurmayacağı ve kira sözleşmesinin ve şartnamenin koşullarının bulunmadığı gözetilerek cezai şart ile ilgili talebin reddine karar verilmesi gerektiği- Davacı ödenmeyen kira bedellerinin kira şartnamesinin ilgili maddesi gereğince 6183 Sayılı Kanunun 51. maddesinde belirtilen oranda gecikme zammıyla birlikte tahsilini istemiş olup kiracı hakkında Türk Borçlar Kanunu Yürürlük Kanununun 7. maddesi gereğince, TBK. mad. 120 'nin uygulanması ve madde gereğince getirilen faiz sınırlamasının nazara alınarak karar verilmesi gerektiği-
Uygulama ve öğretide yer alan tanımlamaya göre bir tek alacak için birden fazla taşınmaz üzerinde her biri alacağın tamamına teminat (güvence) teşkil etmek üzere rehin yükü taşınmazlar arasında paylaşılmadan kurulan rehine toplu rehin (kollektif rehin - müşterek rehin, birlikte rehin = Gesaptpfand) denildiği- Toplu rehin durumunda, ipotek alacaklısının alacağı gününde ödenmemişse açıklanan yasa hükmü gereği üzerinde toplu (birlikte) rehin kurulmuş olan taşınmazların her birinin aynı zamanda satılmasını talep etmek zorunda olduğu- Dolayısıyla tüm taşınmazlar için takibin birlikte başlatılması ve satışının da aynı anda talep edilmesi gerektiği, bu husus kamu düzeni ve takip şartı olup, mahkemece re’sen nazara alınması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.