Davaya konu bononun kanunen emre yazılı olduğu anlaşılarak ve ciro ile devre konu olması nedeniyle davacının ödeme niteliğindeki şahsi defisini temlik cirosu ile seneti alana ileri sürmesinin mümkün olmadığından itiraz davasının reddine karar verileceği-
Takip hukukunda yetkiyi belirleyen kuralların İİK’nun 34., 50. ve 360. maddelerinde düzenlenmiş olduğu; İİK’nun 360. maddesindeki yetki kuralının kamu düzeni düşüncesiyle sevk edilmiş “kesin yetki kuralı” olduğu-
Hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu, ehliyetsizliğin saptanması halinde diğer nedenlerin incelenmesi gereğinin ortadan kalkacağı, ehliyetsizlik iddiasının öncelikle inceleneceği, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanacağı ve varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları ile birlikte Adli Tıp Kurumuna gönderilerek miras bırakanın akit tarihinde ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınmasının gerekeceği-
Faiz oranı konusunda alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan “bono dışındaki sözleşmelerde” öngörülen ve “bono nedeniyle” alınacak faizi belirleyen “akdi faiz” ile ilgili anlaşmanın tarafları bağlayacağı, 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre de “sözleşme ile yasal faizin aksinin kararlaştırılabileceği”, sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise, takip dayanağı bonoya açıkça atıf yapılmış olması diğer bir deyişle “bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağı”nın, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarının belirtilmek suretiyle açıklanmış olmasının gerekeceği-
Yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaların, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerli olacağına ilişkin kuralın, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacağı- Mahkemece DİE'nin 12 aylık ÜFE endeksine göre kira bedeli tespiti yapılması gerekeceği-
 Taşınmazın satışı bir yıl içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkacağı ve bu durumda yapılan ihale usulsüz olup ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği- Artırma bedelinin malın tahmin edilen bedelinin  yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması  ve bunlardan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesinin zorunlu olduğu-
Bir dava, davanın temeli olan uyuşmazlık konusu olayın meydana geldiği değil, uyuşmazlığın yargı önüne getirildiği tarihteki yargılama kurallarına tabi olacağından yargılama sırasında yargılama kuralları değişirse, o noktadan itibaren kural olarak yeni kuralların ve yeni usul hükümlerinin ne zaman yürürlüğe gireceği kanunda açık olarak düzenlenmişse, bu düzenlemeye göre yeni usul kurallarının zaman bakımından uygulanacağı-
506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması istemi-
Davaya konu edilen kira sözleşmesi incelendiğinde, kiracı olarak, sözleşmenin ön yüzüne adı geçen şirketin adının yazıldığının, ikinci sayfadaki imza kısmının ise anılan şirketin kaşesi üzerine tek imza atılmak suretiyle imzalandığının anlaşıldığı, bu durumda kiracının şirket olduğunun kabulü gerekeceği, dava ise başka bir kişi tarafından kendi nam ve hesabına açılmış olup, kiracı olmadığı anlaşılan davacının kendi adına kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsilini istemesinde aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.