Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılmasında davacının bankadan emekli olduğunun, aylık 1400 TL. emekli maaşının olduğunun, ailesi ile birlikte oturup kira ödemediğinin, davalının ise ev hanımı olup 300 TL. kira ödediğinin anlaşıldığı, kaldı ki, anlaşmalı boşanma davasının üzerinden de bir yıllık bir sürenin geçtiği, günümüz ekonomik koşullarına göre davalının aldığı nafaka ile geçinmesinin ancak mümkün olabileceği, hatta ödediği kira da düşünüldüğünde çalışmasının da zorunluluk arz edeceği-
Kredi sözleşmesinde belirtilen yabancı para alacağının Türk parası karşılığının «takip talebinde» gösterilmemiş olmasının, İİK’nun 58/3. maddesine aykırı olacağını, kamu düzeniyle ilgili bu durumun re’sen (doğrudan doğru-ya) gözetilmesi gerekeceği—
Vasiyetnamenin tenfizi talebiyle açılan davada, bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar vermesi gerektiği- 
Davalı tarafın, davacının gecikme tazminatı borcu nedeniyle, kesinleşmiş mahkeme kararına dayalı alacakları bulunduğunu savunmasının, aynı ilişkiden kaynaklanan alacağa ilişkin olduğundan mahsup itirazı olarak değerlendirilmesi gerektiği- Bu durumda mahkemece, davalının mahsup itirazı dikkate alınarak yapılacak araştırma neticesinde oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İtirazın iptali davası-
Murisinin davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine-
Karşılıklı boşanma ile ziynet ve para alacağına ilişkin davaların, aile mahkemeleri kurulan yerlerde aile mahkemelerince; aile mahkemesi kurulmayan yerlerde ise asliye hukuk mahkemelerince "aile mahkemesi sıfatıyla" bakılacağı-
dava dilekçesinde imzaya itirazın ileri sürülmediği, iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı bulunduğu, takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının ise hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile İspatlanmasının gerektiği, senedin ön ve arka yüzünde senedin teminat senedi olduğuna dair bir ibare bulunmadığı gibi davacı tarafça bu hususta yazılı belge de sunulmadığı, öte yandan davacı tarafın senedin bir bölümünde teminat senedi olduğuna dair ibarenin bulunduğunu ancak bu kısmın kesilmiş olabileceğini ileri sürmüş olmasının da tahrifat iddiası olup senedin tahrifat öncesinde (bir bölümü kesilmeden önce) üzerinde teminat ibaresi olduğunu gösterir delil (senedin iddia edilen tahrifat yapılmadan önceki örneği gibi) sunulamadığı, davacının ödemeye ilişkin iddialarının ise senede yönelik olmayıp, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olduğu, İİK.'nin 169/1-a maddesi kapsamında bir ispatın varlığından söz edilemeyeceği ve yine senedin içeriğinin davalı tarafça sonradan doldurulduğu ileri sürülmüş ise de, bu hususta yazılı bir delil ibraz edilemediği gerekçesiyle mahkemece 'borçlunun tüm itirazlarının/şikayetlerinin sebeplerinin reddine' karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı-
Şikayete konu dosya hesabının, ilama uygun ve belirtilen esaslar çerçevesinde, denetime elverişli, gerektiğinde bilirkişiden rapor alınmak suretiyle hesaplama yaptırılarak, denetlenmesi gerekirken, İİK 17. madde hükmüne aykırı olarak, işlemin iptali ile hesaplama için İcra Müdürlüğüne talimat verilmesinin doğru olmadığı-
Karşılıklı Boşanma

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.