Mahkemece; davalılardan...’ya 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, adı geçen davalıların savunmasının alınması ve varsa delillerinin toplanması, tüm bu eksiklikler giderildikten sonra esas hakkında hüküm verilmesi gerekeceği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca davalıların hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yokluğunda hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Tapu iptal ve tescil isteği ile ilgili olarak keşfen saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek bu istemler yönünden de işin esası hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Bozmaya uymakla oluşan kazanılmış hak İlkesi dikkate alınarak, murisin taşınmazların alımında ödediği tapu bedelinin mirasın açıldığı tarihte ulaştığı değerin ve paranın satın alma gücündeki değişimlerin usulünce belirli kriterler gözetilerek hesaplanan, heyet bilirkişi raporu esas alınarak tenkise karar verilmesinin gerekeceği-
Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Mahkemece, iflas erteleme talebi ile ilgili ilanlar yapılmış ve kayyım atanmış ise de, kayyım atanmasına ilişkin karar ile kayyımın mahkemece belirlenmiş görevi ve yetkilerinin ve bunların sınırlarının ilanı ve ticaret siciline tescili ile erteleme talebinin ticaret siciline tescili gerekirken, bu hususlar yerine getirilmeksizin karar verilmesinin isabetsiz olacağı- İflasın ertelenmesini isteyenin, bu kararın ilânı, gerekli yerlere bildirilmesi, atanacak kayyım için belirlenecek ücreti ve alınacak erteleme tedbirlerinin uygulanması için gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin yatırması gerekeceği-
İİK. mad. 134/2'de ihalenin feshi talebi reddilen aleyhine öngörülen %10 para cezasının emredici bir hüküm olduğu ve mahkemece re'sen uygulanacağı, aleyhe bozma ilkesi bu durumda nazara alınamayacağından, mahkemece istemi esastan reddedilen aleyhine para cezasına hükmedilmemesinin yasaya aykırı olacağı-
Şikayetçi borçlu tarafından ileri sürülen fesih sebepleri tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Yargıtay’ın vakıf şerhleri ile ilgili olarak kararlılık kazanmış uygulamasında, 5304 Sayılı Kanun’un geçmişe yürürlülük konusunda açık bir hüküm taşımaması ve istisnalardan her hangi birinin de söz konusu olmaması karşısında, 5304 sayılı Kanunun 11. maddesinin geçmişe etkili olmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.