8. HD. 20.04.2021 T. E: 2018/7851, K: 3707-
Davalı ASKİ'nin tacir, davacının iddia ettiği olayın ise haksız fiil niteliğinde olduğu, dava konusu kazanın tacirler arası haksız fiil niteliğinde olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasının ticari dava olduğu gözetilerek; Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
; kesinleşen takip nedeniyle kiralananın tahliyesi istemi-
Davacının Aile Mahkemesi’nin görevi dışında kalan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi isteği ile ilgili davasının tefrik edilmesi, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası sonucunun babalık, velayet ve nafaka isteklerini etkileyeceğinin mutlak olması sebebiyle de bu davanın bekletici mesele yapılması ve sonucu uyarınca tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak neticeye göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın, belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesi ve ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı hususunun da gözetilmesi gerekeceği-
3561 sayılı Kanun kapsamında kayyım atanma kararının kaldırılması istemi-
Haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Kendi isteğiyle kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayetin kaldırılması, kısıtlamayı gerektiren sebebin ortadan kalkmasına bağlı olduğu, delillerin bildirilmesi ve değerlendirilmesi zorunluluğu karşısında Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 385/1. maddesinin yollamasıyla aynı yasanın 320/1. maddesinin uygulanması olanağının bulunmayacağı-
İlk Derece Mahkemesi tarafından harçtan muaf olan davalı TMSF'nin harçtan muaf olduğu gözetilmeden peşin harcın mahsubu ile harç masraflarının davalı TMSF'ye yükletilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince bu hususun gözden kaçırılması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte, her türlü itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesi zorunlu olduğu- İcra dairesi yerine icra mahkemesine yapılan başvurunun hukuki sonuç doğurmayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.