Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni olduğu- Sadece "davanın kabulüne" sözleriyle hüküm kurulmasının da bozma nedeni olduğu-
(01.07.2012 tarihinden önce düzenlenen) ipotek senedinde yer alan kefalet kaydının geçerli olduğu- İtirazın iptali davasında, takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu miktar ve kefalet limiti gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişinin açtığı ihalenin feshi davasının nispi harca ve teminata tabi bulunduğu- Harcın yatırılmamasının yaptırımının " ...davanın açılmamış sayılması," harç yatırılmakla birlikte teminatın yatırılmamasının yaptırımının ise "...davanın dava şartı noksanlığından usulden reddi" olduğu- Harçlar Kanuna uygun düzenlemeyen ara kararın hukuki sonuç doğurmayacağı- "İhalenin feshini talep eden kişinin İİK m. 134/3-4de sayılan kişilerden olmadığından davanın görülebilmesi için mahkemece kendisine nisbi harç ve teminatı yatırması için bir haftalık kesin süre verildiği, süresinde teminat ve nisbi harcın yatırılmaması nedeniyle davanın usulden reddedildiği, hükmün bu kısmının usul ve yasaya uygun olduğu" şeklindeki karşı görüşün kabul edilmediği-
İİK.'nun 129 . maddesine göre, mahkemenin ihalenin kamu düzeni ile ilgili kurallara uyulup uyulmadığını işin esasına girmek sureti ile kendiliğinden inceleme zorunluluğunun süresinde borçlu tarafından açılmış bir ihalenin feshi davasında mümkün olduğu, somut olayda; İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemeleri’nce yerinde bir tespitle borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu belirlenmiş olmakla, açılan işbu ihalenin feshi davasının İİK’nun 134/2. maddesindeki 7 günlük süreden sonra olduğu anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, borçlu şirket yönünden şikayetin süreden reddi gerekeceği-
3. HD. 22.09.2022 T. E: 5411, K: 6894
11. HD. 15.10.2015 T. E: 3743, K: 10701-
Kambiyo vasfına haiz olmadığından bahisle açılan menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebin HMK'nun 394. maddesi uyarınca; taraflar duruşmaya çağrılıp, itiraz edilen tedbir kararına karşı gerekli incelemenin yapılması gerektiği, düzenlemenin emredici nitelikte olduğu anlaşılmakla; istinaf talebinin bu açıdan kabulünün gerektiği-
Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmesi gerektiği- Banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve itiraz edilmeyip süresinde ödenmeyen kısım yönünden kiralananın tahliyesi istemi-
Dava konusu olan simsarlık sözleşmesi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında kaldığı ve davanın bu sıfatla görülmesi gerektiği halde, mahkemece ara kararla sıfat değişikliği yapılarak Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davanın görülüp karara bağlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.