Uyuşmazlık; davacının talebinin fiili hizmet süresi zammının tamamının sigortalılık süresinden ve yaş haddinden geri çekilmesine yönelik; Kurumun kabulünün ise 23.05.2002 tarihindeki sigortalılık süresi belirlenirken fiili hizmet süresi zammının 23.05.2002 tarihinden önceki fiili hizmet süresine göre hak kazanılan kısmının eklenmesi gerektiği yönünde olduğu eldeki davada davacının 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında hak kazanmış olduğu fiili hizmet süresi zammının sigortalılık başlangıç tarihinden geri çekilmesinin mümkün olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre tahsis koşulları yeniden irdelenerek karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK. mad. 72 kapsamında bir dava olduğundan, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibinin durdurulabileceği- Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası gibi, cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan davanın da kendiliğinden icra takibini durdurmayacağı ve bekletici mesele yapılamayacağı- Cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibinin durdurulabileceği- Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin HMK'nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı, bu hüküm, genel mahkemelerde açılan davalarda, senedin delil olarak kullanılamayacağını öngördüğü, icra takibine etkisinin olmadığı-
Kiraya veren sıfatı bulunmayan şirketin takip yapma ve dava açma hakkının bulunmadığı, takip ve dava hakkı kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bir husus olduğu, tahliye istekli takip yapma hakkının alacaklı sıfatı ile kiraya verene ait olduğu-
Dava konusu taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası konusunda vesayet makamından yetki belgesi alınmadan bu taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilemeyeceği-
6098 s. TBK'nın 88 ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı-
Konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden yazılı şekilde karar verilemeyeceği-
Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının tazminatının hesabında hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan asgari ücretin esas alınmasının zorunlu olduğu, öte yandan asgari ücret kamu düzenine yönelik olduğundan, hakimin bu hususu re'sen nazara almakla yükümlü olacağı-
Menfi tespit davası-
Alacaklının, çeke dayalı olarak ciranta borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlu vasisinin şikayet ve itirazında, borçlunun akıl hastalığı nedeniyle kısıtlı olduğu ileri sürüldüğüne göre hukuki işlemlerde tarafların fiil ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun mahkemece resen dikkate alınmasının zorunlu olduğu, mahkemece, takip dayanağı çekin ibraz tarihi itibariyle borçlunun fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığının Adli Tıp Kurumu veya tam teşekküllü bir hastaneden aldırılacak rapor ile tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada davalının ana taşınmaz ve üzerindeki yapılarda mülkiyet veya kişisel bir hakkı bulunmadığına göre, aleyhinde açılan davanın sulh hukuk mahkemesinde çözüme kavuşturulamayacağı- Daha önce mahkemenin görevsizliğine ilişkin kurulan hükmün temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olmasının da sonuca etkili olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.