Dava açılırken yatırılması gereken başvuru harcı ile peşin harcın davacı Kayyım'dan tahsil edilmesi, bu gereklilik yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-
Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine-
Alacaklı vekilinin dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi şeklindeki başvurusunun HMK'nun 20/1. maddesinde öngörülen iki haftalık kesin süre içerisinde olmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince; kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20. maddesi uyarınca re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
3194 sayılı İmar Kanunu’na göre; her türlü inşaatın, yerel idarelerden izin alınmasına bağlı olacağı, izinsiz veya izne aykırı yapıların, aynı yasa uyarınca, suç teşkil etmesi nedeniyle yıktırılacağı, kaçak yapılarla ilgili yaratılan ekonomik değerlerin hukuken korunmaları ve dolayısıyla bunlarla ilgili olarak herhangi bir zararın tazmininim talep edilemeyeceği, somut olayda, İmar Kanununa aykırı olarak, yeşil alan üzerine inşaat yapımını öngören sözleşmenin, BK. nun 20. maddesi (şimdi; TBK. mad. 27) uyarınca batıl olacağı, bu durumda , hem noterde düzenleme şeklinde düzenlenmeyen ve hem de İmar Kanununa aykırı olarak yeşil alan üzerinde inşaat yapımını öngören sözleşmenin, geçersiz ve butlan ile batıl olduğundan, davacının yıkılan binalarla ilgili olarak meydana gelen zararının tazmini istemi ile açılan davaların tümden reddi gerekeceği-
İcra mahkemesinin taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen "yetki itirazının kabulüne" dair bu kararının, temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu, alacaklı vekilinin gönderme talebinin ise bu tarihten itibaren iki haftalık kesin süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK. mad. 20 uyarınca re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
22. HD. 24.10.2016 T. E: 29340, K: 23844-
6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76'ncı, faize ilişkin 88'nci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanması gerektiği-
Ödememe protestosunda, bonodaki yetki şartının belirtilmemesinin dayanak bonodaki yetki şartını bertaraf etmeyeceğinden, borçlunun yetki itirazının reddi gerekeceği- (Not: 6100 s. HMK.'nun 17. maddesindeki yeni düzenlemeyle tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki kimselerin kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının kabul edilmemiş olduğu)-
Mahkemece usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğu anlaşıldığından, mahkemece; dava dilekçesi ve tensip tutanağının davalıya usulüne uygun tebliği yapılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra, işin esası ile ilgili inceleme ve araştırma yapılarak, oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, davalıya savunma hakkı ve duruşmalara katılma imkanı tanınmadan, 6100 sayılı HMK’nın 27.maddesine aykırı olarak, hukuki dinlenilme hakkının kullanılmasına imkan verilmeden, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
09/09/2015 tarihinde 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.