Dava sonucu verilecek hükmün evlatlıkların hukukunu etkileyeceği, yasal temsilci olan evlat edinenler ile evlatlıklar arasında menfaat çatışmasının olduğu, küçüklere TMK. mad. 426/2 gereğince, davada temsil edilmelerini sağlamak hak ve menfaatlerini korumak üzere temsil kayyımı atanarak, kayyımın davaya katılmasının sağlanması, gösterdiği takdirde delillerinin toplanıp, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekeceği-
Bir kimsenin Vergi Usul Kanunu'na göre esnaf sayılması, TTK yönünden de esnaf kabul edilmesini gerektirmez. Ticaret siciline ya da Oda'ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez. Uyuşmazlık yönünden genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin mi yoksa Ticaret Mahkemesinin mi görevli olduğuna ilişkin araştırma yapılarak sonucuna göre görev konusunda bir karar verilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmazda kayıt maliki M. Cinci’nin 1981 yılında ölmesi, taşınmazın öncesi itibariyle yapılan pay satışları, imar uygulamasının zilyetliği kesmeyeceği gözetilerek 17.03.1981 ölüm tarihinden 23.02.2009 dava tarihine kadar yasada yazılı 20 yıllık sürenin geçmesi sebebiyle maddede yazılı diğer kazanma koşullarının ispat edilmesi halinde tapu kaydının hukuki değerini yitirmesinin mümkün olduğu, bu bakımdan davacı lehine diğer kazanma koşullarının dava tarihine kadar gerçekleşip gerçekleşmediğinin önem kazandığı, mahkemece bu bakımdan yapılan inceleme ve araştırmanın yeterli olmadığı-
“SSK emekli maaşının ¼ nün haczine” karar vermiş olan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine, haczedilmezlik şikayetinin bildirilmesi gerekeceği-
Tapu iptal ve tescil; karşı davanın ise el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin olan davada; davacı ile davalının dava sırasında evlilik birliği sürdüğünden davanın 4787 Sayılı Yasanın 4.maddesi hükmü gereğince aile mahkemesinin görevi içerisinde bulunduğu-
Davacı-davalı kadının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delil ile doğrulanmış bulunmasına göre mahkemece yapılacak iş, Türk Medeni Kanununun 405 ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 42.maddeleri uyarınca davacı-davalı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması gerekeceği-
Mahkemece davanın ilanları yaptırmadığı gerekçesiyle iflasına karar verilmişse de, borca batık durumdaki sermaye şirketinin durumu TTK'nın 324. maddesi uyarınca mahkemeye bildirmesi yeterli olduğundan ve bu durum kamu düzenini ilgilendirdiğinden HUMK'un 415/2. maddesi uyarınca işlem yapılarak talebin ilanı gerekeceği-
Bir taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tescile konu olabilmesi için öncelikle tapuda kayıtlı olmaması, orman, mera, yayla ve kışlak gibi kamu malı niteliğindeki yerlerden bulunmaması ve 3402 sayılı Kanu-nun 14. ve 17. maddelerinde belirtilen zilyedlikle kazanmaya ilişkin ge- rekli koşulların davacı yararına gerçekleşmiş olması gerekeceği-
Davanın, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.