Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca kabul edilen miktar ve ferileri için takibin durdurulması yerine, takibin iptali yönünde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Takibe konu çekin ibraz kaşesinde, ibraz tarihi bulunmadığı, bu nedenle, alacaklının TTK'nun 796 ve 808. maddeleri gereğince müracaat hakkını kaybettiğinin kabulü ile takip dayanağı belge kambiyo senedi vasfını taşımadığından (adi havale) icra mahkemesince öncelikle İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar vermek gerektiği-
Bono borçlusunun ilk önce bonodaki borç ikrarının sebebinin kumar veya bahis olduğunu ispat etmesi gerekeceği; bunun ise, HMK'nın 201. maddesi gereği tanıkla ispat edilemeyeceği; ancak, senet ( kesin delil ) ile ispat edilebileceği-
İlamın infaz edilecek bölümünün hüküm kısmı olup icra mahkemesince yorum yolu ile değiştirilemeyeceği- Kararda açıkça en yüksek faiz oranlarının uygulanmasına hükmedilmediğinden düşük veya yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğine ilişkin kanaat belirtilemeyeceği-
8. HD. 21.06.2017 T. E: 2015/8382, K: 9464-
İmzaya itiraz süresinin ödeme emri tebliği ile başlayacağı, itiraz süresinin başlamasında tebliğden önce verilen dilekçe tarihinin esas alınamayacağı- Borcun kabulünün, imza itirazında bulunulmasına ve dolayısıyla imza incelemesi yapılmasına engel olmadığı- Bonodaki imzanın borçluya ait olduğunu alacaklının ispat etmesi gerektiğinden, bilirkişi raporlarındaki belirsizliğin borçlu lehine yorumlanacağı-
Borçlunun itirazının kabul edilerek takibin iptâl edilmiş olması halinde, İİK.’nun 361. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmuş olacağı ve takibin ip- tâlinden önce alacaklıya ödenmiş olan paranın alacaklıdan geri isteneceği–
Takip alacaklısına karşı açılan davada, açıkça sıra cetvelinin iptali davası açtıkları hususu vurgulandığından ve maaş haczine ilişkin işlemler sıra cetveli hükmünde olduğundan, dava dilekçesinde ileri sürülen maddi olgulara göre açılan davanın muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davası olduğu ve takip borçlusunun davada yer almasına gerek olmadığı- "Maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunların sıraya konulacağı, sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe diğerine geçilemeyeceği, maaş hacizleri ile ilgili yapılan bu sıralamanın sıra cetveli niteliğinde olmadığından davanın da sıra cetveline itiraz davası olarak nitelendirilemeyeceği, davanın TBK. 19 muvazaa nedenine dayalı iptal davası olduğu ve öncelikle taraf teşkilinin sağlanarak genel hükümlere ve ispat kurallarına göre yargılama yapılması gerektiği yönünde görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
"Borcun zamanaşımı uğradığı" taraflarca ileri sürülmedikçe mahkemece re’sen dikkate alınamayacağından, re’sen zamanaşımı nedeniyle takibin iptal edilemeyeceği-
İlamda ‘müteselsil sorumluluk’ öngörülmemiş olması halinde, borçluların payları oranında (eşit olarak) takip konusu borçtan sorumlu olacakları–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.