Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda tazminattan uygun bir indirim yapılması gerektiği, hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerektiği, ayrıca mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılması da gerektirebileceği; davalı vekili, desteğin hatır için taşındığını, vefat edenin yolcusu olduğu araç sürücüsünün ehliyetinin bulunmadığını belirterek kusurunun bulunduğunu iddia ettiğinden, mahkemece, bu savunmalar üzerinde durulmalı ve taraf delilleri toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Orman yangını nedeni ile uğranılan maddi zararın tazmini istemi-
Vekâlet sözleşmesi ile avukat işini doğruluk kurallarına göre özenle yapıp, mesleğinin gerektirdiği biçimde yerine getirdiği takdirde ancak o zaman sorumluluktan kurtulacağı; davalı avukatın süresinde yetkili mahkemeye başvurmaması nedeniyle davacının maddi zarara uğradığı, ancak bu eylemin yalnız başına manevi tazminatı gerektirmeyeceği-
Haksız haciz iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin davada, davacının maddi zararının belirlenebilmesi açısından alınan bilirkişi raporunda,öncelikle, davacının, haczedilen makineleri kiralama ya da satın alma yoluyla temin edebileceği makul sürenin tespit edilmesi ve bu süre zarfında oluşacak zarar kapsamı belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken, makinelerin muhafaza altına alındığı tarihle, icra mahkemesinin haciz işleminin hatalı olup muhafaza altına alınan malların davacıya teslimi yönündeki karar tarihi arasındaki 12 ay 22 günlük süre zarfında davacının makinelerden yoksun kaldığı kabul edilmek suretiyle zarar hesabı yapılmasının hatalı olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
Dava tarihinden sonra, yargılama safhasında barışan tarafların, kendi istekleri ile beraber yaşamaya devam ederken; boşanma davasının, davacının talebi ile vekili tarafından takip edilmediği, fakat dava tarihinden sonra, beraber yaşarlarken taraflar arasında meydana gelen fiziksel şiddet olayı sebebiyle davacının talebi üzerine dava yenilenerek yargılamaya devam edildiği- Boşanma hükmünün ferileri olan maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu olması gerekmekte olup; davacının, dava tarihinden sonra davalıyla beraber yaşayarak davalıdan kaynaklı kusurları affetmiş olduğu, ancak; her davanın seyri açıldığı tarihteki hukuki ve fiili duruma göre devam edeceği için af olgusu, sadece taraflar arasında yaşanılan son olaydan önceki vakıalarda sonuçlarını doğuracak olup, tarafların dava tarihinden sonra gerçekleşen olaylara dayanarak başka bir boşanma davası açabileceği- 
Dava konusu araçlara ilişkin fiili bir haczin (muhafazasının) söz konusu olmaması, davalı şirketin ihtiyati haciz talebinde bulunmasında kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunun ispat edilememiş olması dikkate alındığında davacı şirket lehine manevi tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığı-Dava konusu araçların ihtiyati haciz yoluyla tescil kayıtları üzerine haciz konulması işleminin, davalı banka tarafından davacı şirkete karşı açılan tasarrufun iptali davasında gerçekleştiği, ihtiyati haciz talebinde bulunanın davalı banka olduğu, bu durumda davacı şirket tarafından konulan ihtiyati haciz nedeniyle zarara uğranıldığı iddiası ile davalı bankaya husumet yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı bankanın daha sonra alacağını başka bir şirkete devrettiğini, bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürmesinin yerinde olmadığı nazara alınarak, davalı vekilinin pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği yönündeki istinaf itirazlarına itibar edilmediği-
İş kazası sonucu sürekli beden gücü kaybına uğrayan işçilerin maddi zarar hesapları yapılırken, günlük kazanca esas olarak, bilinen kayıtlarda gözüken gerçek kazançların dikkate alınmasının gerekeceği-
Davanın kısmen kabulü ile tazminata hükmedilen bedelin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesinin isabetli olduğu-
3. HD. 24.10.2016 T. E: 12150, K: 12076-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.