Davalı üçüncü kişiler, borcun gerçek olmadığı iddiasında bulunduklarından, borcun doğum tarihi itibari ile davacının inşaatlarda işçi olarak çalışan, sabit işi olmayan borçluya para verme gerekçesi, verip vermediğinin araştırılması gerektiği- Borçlu adresinde yapılan hacizde ev eşyası haczedilmişse de, borçlunun babasından intikal eden 10 dan fazla hisseli taşınmaz olduğu, üzerlerinde takyidat olmadığı, bu taşınmazların kıymet takdirlerinin yapılmadığı görüldüğünden, borçlunun aciz halinin tespiti için, mahkemece borçlunun babasından kalan taşınmazların yapılmış kıymet takdiri var ise bunların celbi, yok ise kıymet takdiri yapılarak borçlu hissesinin alacağı karşılamaya yeterli olup olmadığının araştırılması gerektiği Davalı borçlunun hükümlü olması nedeniyle vesayet altında alındığından, mahkemece, vasinin davaya katılımının sağlanması; karardan sonra davacının alacağını devralan şahsın da davaya katılımı sağlanması gerektiği-
İstihkak davasına konu olan şey hakkında açılmış olan tasarrufun iptali davası sonucunun istihkak davasına bakan mahkemece bekletici mesele yapılması gerekeceği-
Tanık anlatımlarından davalı adına olan ticari işlerin kocası tarafından yürütüldüğü, taşınmazı satın alan 3. kişinin davalının kocası ile ortak olduğu anlaşıldığından, üçüncü kişinin borçlunun durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunun kabulü gerekeceği-
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki açıklamalardan, davanın İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu açık olduğu halde davanın TBK'nın 19. maddesine göre açılan muvazaalı işlemin iptali isteği olarak nitelendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Davacı borçlunun kendisi hakkında başlattığı icra takibini sonuçsuz bırakmak için üçüncü kişiyle anlaşarak kendisi hakkında muvazaalı bir icra takibi başlattığı" ileri sürmüş olup bu davalı üçüncü kişinin takibi, davacının alacağının doğduğu tarihten sonra başlatıldığı, borçlunun ödeme emrini bizzat tebliğ aldıktan sonra icra müdürlüğüne dilekçe vererek, takibin kesinleşmesine muvafakat ettiği ve adına kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz konulabileceğini belirttiği anlaşıldığından, davacının İİK 277 vd. maddelerine dayalı olarak tasarrufun iptali davası açabileceği- Davalı üçüncü kişinin davacı alacaklının alacağından haberdar olduğu, davalı üçüncü kişinin borçluya (700.000,00 TL verebilecek) ekonomik gücü olmadığı, borçlu ile arkadaş oldukları, davalı borçlunun tefecilere bulaşınca senet vererek alacaklı gösterdiği üçüncü kişinin mal varlığına konulacak haczi engellemeye çalıştığını" belirtmesi, karşısında davacının davalılar arasındaki takibin muvazaalı olduğu yönündeki iddiasını ispatladığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Katkı payından dolayı alacak davası açıldıktan hemen sonra davalı kocanın dava konusu taşınmazını arkadaşına bağışladığının anlaşıldığı ve davacı talebi de TMK’nin 194/1 maddesine dayandığından, muvazaa davasının aile mahkemelerinin görev alanına girdiği-
Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için kesinleşmiş bir takibin varlığının gerektiği; ihtiyati haciz kararı alındıktan sonra İİK. mad. 265 uyarınca yasal sürede takibe geçilmemesi halinde, ihtiyati haczin hükümsüz ve takibin geçersiz hale geldiği ve bu durumda tasarrufun iptali davasının da ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarında İİK. mad.  281/7 uyarınca uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceğinden ve şikayetçinin borçlu aleyhine açtığı tasarrufun iptali davasının karar tarihinin, şikayet olunan alacaklının açtığı tasarrufun iptali davasından önce olduğundan, şikayetçi hacizlerinin daha önce kesinleştiği ve şikayetçinin sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiği-
Borcun doğumunun takip dayanağı senetlerin tanzim tarihinden önce gerçekleştiği hususu ile ilgili mahkemece alacaklıya bu konuda kanıt sunma olanağı verilmesi, gerekirse davacı alacaklı ile borçlunun isticvap edilmesi senedin düzenlenmesine neden olan temel ilişkinin sorulması ve borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması gerekeceği-
Borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleştiği ve menfi tespit davasının, tasarrufun iptâli davasından sonra açıldığı durumlarda, menfi tespit davasının sonucunun, tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece bekletici mesele yapılamayacağı - Bankacılık Kanunu'nda -5411 sayılı Kanunun geçici 13. maddesi uyarınca- TMSF tarafından açılan tasarrufun iptâli davalarında aciz belgesi aranması şartının ortadan kaldırılmış olduğu–
Hukuki bir işlem (tasarrufi işlem) olan alacağın temliki sonrasında alacağın üçüncü kişiye intikal ettiği, bu andan itibaren üçüncü kişinin, borçlu karşısında alacaklı sıfatını kazandığı, niteliği itibariyle alacağın temlikinin, alacaklının tasarruf işlemi olduğu, temlikin, alacağın tamamı için yapılabileceği gibi bir kısmı için de yapılabileceği- Tam temlikte alacağın aslı ve fer’ileri temlik alana geçmekte olup, alacaklının borç ilişkisinde taraf olmaktan çıktığı, kısmi temlikte ise, temlik edilen asıl alacak ve bu oranda fer’ilerinin temlik alana geçmesinin söz konusu olduğu- Temlik edilmeyen kısım itibariyle borçlunun temlik eden alacaklıya karşı sorumluluğunun devam ettiği- Temlik alanın, temliki ve alacağın varlığını ispat ederek borçludan talepte bulunduğu, temlik ile birlikte temlik alan, alacağın aslı ve fer’ileriyle birlikte, alacağa bağlı rüçhan haklarını da iktisap ettiği- Dolayısıyla temliğe konu alacak itibariyle dava ve takip hakkının da temlik alana geçtiği- Alacağın temlikinde esasen borç değişmez, sadece onu talep edecek tarafın değişmiş olduğu- İİK. 282. madde kapsamında borçlu ile lehine tasarrufta bulunulan davalı arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu- Eldeki somut olayda, haklarındaki dava reddedilen davalı borçlu Y. T. ile 3. kişi Ö. F. B. arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu- Bu halde davalılar yönünden daha düşük olan tasarruf değeri 47.000,00 TL üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, zorunlu dava arkadaşı olan davalılar aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetli görülmediği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.