Davacı tarafın tasarrufa konu edilen taşınmaz üzerinde hacizlerinin olduğundan, tasarrufun iptali davası açmasında hukuki yararının olmadığı-
5411 s. Bankacılık Kanunu'nun 140. maddesinde yer alan vergi (resim ve harç) muafiyetinin, 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
Dava konusu araç davalı 3.kişi tarafından dava dışı kişiye satıldığından; davacı vekiline seçimlik hakkı ile ilgili olarak davalı 4.kişiyi davaya dahil etmeyeceği veya davasının davalı yönünden bedele dönüştürüp dönüştürmeyeceği konusunda süre verilmesi, davalı 4.kişinin davaya dahil edilmesi halinde dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği ile davacı ve davalının bildireceği delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
"İtirazın iptali davaları"na, tasarrufun iptali davalarında "bekletici mesele" olarak kabul edilmesi gerektiğinden, bu iki davanın birleştirilerek birlikte görülemeyeceği–
İcra memurunun, mahkemenin verdiği karar gereği «tedbir memuru» sıfatı ile yaptığı işlemlere yönelik şikayetlerin, icra mahkemesince (tetkik merciince) değil, tedbir kararını veren mahkemece inceleneceği-
Davalılardan R.'nın borçlunun eşi, E. ve Ayda'nın da borçlunun çocukları olmasına İİK'nın 278/III-1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine buna ilaveten davalıla­rın bu akrabalık dolayısıyla borçlu S.in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacak­lılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olmaları nedeniyle de tasar­rufun iptali gerekeceği-
Takibe konu taşınmaz hakkında açılan tasarrufun iptali davasında yer alsa da, icra takibinin tarafı olmadığı görülen şikayetçinin takibin iptalini talep etmekte aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı-
Davanın İİK’nun 94.maddesi uyarınca alınan yetkiye dayanılarak alacağın tahsiline yönelik açılmış olması nedeniyle, İİK 277 ve devamı maddelerinin olayda kıyasen uygulanması gerektiği, dava değerinin davacının alacak tutarı ile sınırlı olacağı ve bu miktar üzerinden harç alınması gerektiği gözetilerek harç ikmali yapılmasına gerek olması gerekeceği-
Devlet aleyhine açılan tazminat davasına bakan mahkemenin bu davayı, sorumlu hâkime resen ihbar etmesi gerektiği- Dava kendisine ihbar edilen hâkimin, davalı Devlet yanında davaya katılabilmesi, böylece sorumlu hâkimin de davadan haberdar olması ve hukuki dinlenilme hakkı çerçevesinde davada etkili olabilmesi, delil getirebilmesi imkânı sağlanmak istendiği- İhbar edilenin bu hakları elde edebilmesi için davaya katılmasının gerekli olduğu- Dava dilekçesinde Hâkim ...in yaptığı yargılama sebebiyle de maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulduğundan davanın Hâkim ...e resen ihbar edilmesi gerekirken yargılamaya devam olunarak davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu-
Davalı borçlu ile diğer davalı üçüncü kişinin enişte-kayınbirader olmaları, davalı borçlu, davalı üçüncü kişi ve davalı dördüncü kişinin aynı iş kolunda (kasap olarak) çalışmaları birlikte değerlendirildiğinde, davalı-üçüncü ve dördüncü kişilerin davalı-borçlunun mali durumunu ve ızrar kastını bilen/bilmesi gereken durumda olduğu anlaşılmakla, yapılmış olan dava konusu tasarrufun iptaline karar verilmesinde kanuna aykırılık bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.