Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleştiği ve 10 günlük hak düşürücü süre içinde davacı tarafın dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için herhangi bir müracaatta bulunmadığı, dosyanın mahkemece kendiliğinden (resen) görevli mahkemeye gönderildiği anlaşılmakta olup, anılan tarih itibariyle yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’un 193. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Taşkın yapının korunması için, taşan yapının tamamlayıcı parça niteliğinde olması gerekli olup, Medeni Kanunun 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşulun, yapı malikinin iyiniyetli olması ve durum ve koşulların haklı göstermesinin olduğu-
Bir taşkın inşaata dayalı temliken tescil davasında, öncelikle taşkın yapılanmanın iyiniyete dayanıp dayanmadığı araştırılarak davacının iyiniyetli olduğunun açıkça saptanması halinde, MK’nun 725. madde-sinde belirtilen diğer koşullar da araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, haksız kullanım keşfen belirlendiğinden kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenirken, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut hâliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenip sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği- Dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen tazminat toplamından ibaret olacağı-
Yapının yıkılması halinde dava tarihine göre objektif ölçüler içerisinde tespit edilecek zararın çok fazla olması aşırı zararın varlığını göstereceği- Yıkımın fahiş zarar doğurup doğurmayacağının takdirinin hakime ait olduğu- Uzman bilirkişi keşif heyetinde bulundurulmaksızın alınan raporun hükme esas teşkil etmesinin mümkün olmadığı-
Dava değeri ve buna göre alınacak harç, el atılan yer ile yıkımı istenen şeyin değeri ve talep edilen ecrimisil toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İ.B.K.) ibaret olduğu, yıkım halinde oluşacak zararın da dava değerine dâhil edilemeyeceği-
Paydaşlar arasında bir fiil kullanma biçimi ya da özel parselasyon söz konusu olmadığına, diğer bir deyişle tüm paydaşları bağlayan ve her paydaşın payına belirli bir bölümün özgülenmesi varit olmadığına göre, davacıların payları oranında elatmanın önlenmesine ve her davalının tasarruf ettiği yere yüklenebilecek ecrimisilden, keza davacıların payı oranında ecrimisile karar verilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin açılan davada, hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, elatmanın önlenmesi isteği yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı- 492 sayılı Harçlar Yasası harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlediği ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngördüğünden, temyiz itirazının yerinde olduğu-
Asıl dava, çaplı taşınmaza ve kadastral yola elatmanın önlenmesi, yıkım; birleştirilerek görülen dava ise temliken tescil, olmadığı takdirde tazminat istekleri-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.