Şırnak İli sınırları içerisindeki ruhsat numaralı sahada asfaltit üretim faaliyetlerinin devamı amacıyla ekli listede belirtilen taşınmazların Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 25/02/2022 tarih ve 31761 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 24/02/2022 tarih ve 5243 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının dava konusu taşınmaz yönünden iptali istenildiği davada Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu’nca alınan kamu yararı kararının Bakan tarafından idari işlem ile onaylandığına dair herhangi belgenin dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla kamu yararı kararının 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6. maddesine uygun olarak tamamlanmadığı, bu itibarla, dava konusu acele kamulaştırma işleminin dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği- İşletme ruhsatı bulunan sahada faaliyetin devamı için anılan taşınmazlara ihtiyaç bulunduğu, taşınmaz maliklerinin kamulaştırma talebini kabul etmedikleri, olağan kamulaştırma sürecinin uzun sürdüğü, istihdamın ve Ülke ekonomisine katkının arttırılması gerekçesiyle acele kamulaştırma kararının alındığı, işletmenin faaliyetinin devamlılığının öncelikle ekonomik yarar yönünden irdelendiği, acele kamulaştırma yoluna gidilmezse kamunun uğraması muhtemel zararlarının neler olduğunun açıkça ortaya konmadığı, başka bir anlatımla dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren nedenlerin ve "acelelik hali"nin somut olarak ortaya konulamadığı, dolayısıyla uyuşmazlık konusu olayda, acele kamulaştırma yapılmasını gerektirecek acelelik halinin de mevcut olmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde bu yönden de hukuka uygunluk görülmediği-
Tapulu taşınmazların haricen satışının geçersiz olduğu ve harici satışlara mülkiyetin devri anlamında hukuksal bir değer verilemeyeceği, bu nedenle davalılar yararına, harici satıştan kaynaklanan hapis hakkı tanımak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği -
Kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak genel mahkemelerde açılan davalarda, Kadastro Kanun'un 19/2 maddesine dayanılarak muhdesatın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesi istenmeyeceğine göre, muhdesat hakkında tapu kaydının beyanlar hanesine şerh konulmasına karar verilmesi doğru değil ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Suya elatmanın önlenmesi davalarında, “suların en az olduğu uygun bir dönemde” yerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacıya ait kaynak ve davalıya ait kuyu sularının debilerinin ölçülüp, davalının kuyusunun çalıştırılması halinde davacının kaynak suyunun etkilenip etkilenmediğinin araştırılması gerektiği-
Davalıların, kendileri dışında taşınmazlarda başkaca hak sahibi olan kişilerin varlığını bildikleri halde, taşınmazların tamamını kullanmasında iyiniyetli olarak kabul edilemeyecekleri, muvafakata dayalı bir kullanımının bulunmadığının da dosya kapsamıyla sabit olduğu-
7. HD. 27.11.2024 T. E: 2087, K: 5298
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinin feshi ile alacak, tazminat istemine ilişkindir...
Taşınmazı kullanan kişi, haklı bir sebebe dayandığına inanarak veya bir edim karşılığı ya da davacının rızası dahilinde kullandığından bahisle yararlanmayı sürdürüyorsa (harici satış, fiili taksim, kira sözleşmesi vs.) bu gibi hallerde, rızanın ortadan kalkması veya tarafların aldıklarını iade etmesine kadar taşınmazı elinde bulundurma haksız ve kötü niyetli kullanım kabul edilmediği- R.ya dayalı kullanım, haksız ve kötü niyetli bulunmadığından tazminat ile sorumluluk da söz konusu olmadığı- Tarafların da kabulünde olduğu üzere, davalı ile davacı arasında dava konusu yerin satımı konusunda anlaşma yapıldığı ve davalının bu anlaşma uyarınca dava konusu yeri depo olarak kullanmaya başladığı ancak tarafların anlaşamamaları nedeniyle tapu devrinin yapılamadığı anlaşıldığından, davalının dava konusu taşınmaza davacının rızası ile girdiği sabit olduğundan, davacı, davalının kullanımına ilişkin onayını dava tarihinden önce geri aldığını kanıtlayamamış olup dosyaya davalı tarafa ihtarname çekildiğine dair bir belge de sunamadığından, ecrimisile hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, dava konusu taşınmazın 3.850 m²'lik bölümüne davalı H. tarafından haklı ve geçerli bir sebebi olmaksızın elatıldığı belirlendiği halde aynı yerle ilgili olarak davalı hakkında elatmanın önlenmesine karar verilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.