Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçılarının isteyebilecekleri, bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu'nun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi birinin de tek başına tapuda murisin kimlik bilgilerinin düzeltmesini isteyebileceği, ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılmasının da mümkün olduğu, böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin takip yetkisinin olduğu-
8. HD. 08.03.2021 T. E: 2019/53, K: 2027-
Ortaklığın giderilmesine-
Bilindiği üzere davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemeyeceği - Medeni Kanununun 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından karşı tarafın iyi niyetli olması o işlemi geçerli kılmayacağı- Ayırt etme gücünün nisbi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde yetkili sağlık kurullarından, özellikle Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasını da gerekli kıldığı - TMK mad 599 uyarınca mirasın, murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçeceği ve mirasçıların terekedeki mallar üzerinde bu tarih itibari ile hak sahibi olacağı-
Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir...
8. HD. 24.09.2019 T. E: 2017/15589, K: 7987-
Ortaklığın giderilmesi isteği-
Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemi- Öncelikle mahallinde tarafsız, yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişilerle, taraf tanıkları ve fen bilirkişi huzuru ile yeniden keşif yapılması, keşif sırasında davacıya talep ettiği kısmın sınırlarını göstermesi imkanının tanınması, bu kısmın fen bilirkişisi tarafından düzenlenecek krokide işaretlenmesi, mahalli bilirkişiler ve tanıklardan müşterek sınır olarak bahsedilen "kaş" yükseltisinin ve meyve ağaçlarının zeminde gösterilmesinin istenilmesi, bu kısımların fotoğrafları ile fen bilirkişisi tarafından düzenlenecek krokinin çakıştırılması, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, kimler tarafından ne kadar süreyle ve hangi sınırlarla kullanıldığı, taraflara ait taşınmazların ortak sınırının neresi olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir biçimde kroki düzenlettirilmesi, bu krokinin ölçeklendirilerek büyütülmesinin istenilmesi, ziraat mühendisi bilirkişiden zeminde ortak sınır olarak kabul edilebilecek ayırıcı bir unsur olup olmadığı hususunda değerlendirmeyi içeren ve çekişmeli taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir rapor alınması, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve el atmanın önlenmesi ile yıkım istekleri yönünden davanın tefrik edildiği gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı İİK.’ nun 121. maddesine göre icra hukuk mahkemesinden yetki alıp izale-i şüyu davası açmakla satış istemiş gibi kabul edilmiş ise de, alacaklı yetki alıp bir sene içerisinde izale-i şüyu davası açmakla birlikte, izale-i şüyu kararından (kanınımızca; kararın kesinleşmesinden) itibaren İİK.’nun 106. maddesinde belirlenen bir yıllık süre içerisinde satış talebinde bulunmadığı, bu durumda, alacaklının haczinin düştüğü kabul edilerek oluşan sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında yapılan taksim sözleşmenin geçerliliği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılar söz konusu taksim sözleşmesi uyarınca bırakılan taşınmazlara ilişkin tapu kayıtlarının sözleşme uyarınca iptal ve tescili isteğinde bulunmuştur. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de, hükmolunan paylar taksim sözleşmesine uygun belirlenmemiştir. Mahkemece davaya konu parsellerde taksim sözleşmesinin hatalı yorumlanması ile sözleşme gereği hak sahibi olan mirasçılarının paylarının ortadan kaldırılması suretiyle ve istek aşılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.