Dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyete konu olup borçlunun payı alacaklı tarafından doğrudan haczedilebileceğinden davacı tarafın bu taşınmazlar için ortaklığın giderilmesini talep etmekte hukuki yararının olmadığı- Söz konusu taşınmazlar paylı mülkiyete konu olup borçlu davalının payı alacaklı tarafından doğrudan haczedilebileceğinden davacı tarafın bu taşınmazlar için ortaklığın giderilmesini talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı-
Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilirken, hükmün infazı sırasında duraksamaya sebebiyet verilmemesi bakımından paydaşlara ait payların ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği- Mahkemece, söz konusu hükümde elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verildiği halde karar yerinde pay sahiplerinin veraset ilamındaki paylarının gösterilmemesinin usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiği-
Bir ortağın ortaklık gelirini paylaştırmadan kendi namına ve hesabına ortaklığa ait taşınmazları kiraya vererek paralarını toplamış olmasının, BK. 530 (TBK. 630) maddesi uyarınca, vekaleti olmadan diğer ortaklar namına tasarrufta bulunmuş sayılacağı ve BK. 414 (TBK. 530) maddesince diğer ortakların yapılan işten hasıl olan yararları temellük hakkına sahip olacağı-
Paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteği-
Yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tereke adına tescil istemine ilişkin davada davacıların mirasbırakanı ... oğlu ...'nın taşınmazın yanlızca 10/24 payının maliki olduğu, diğer payların .... oğlu ...dışındaki tespit maliklerinden devraldığı gözetilmek suretiyle sadece 10/24 paya yönelik olarak hüküm kurulması gerektiği ile ölümle kişilik son bulacağından mahkemece dosyadaki veraset ilamına göre tüm mirasçılar adına tescil kurulması gerektiği-
Davalı vekili vekalet ibraz ettiğinden davanın çift taraflı olması nedeniyle yargılama giderlerinin vekalet ücreti dahil tüm mirasçıların paylarına göre belirlenmesi gerekeceği-
Elbirliği mülkiyetinde mirasçılardan birinin dava açmaya yetkisi olmadığı gibi sonradan diğer ortakların davaya dâhil edilerek davanın sürdürülmesi de olanaklı olmadığından, açılan davanın taraf ehliyeti yoksunluğundan reddi gerekeceği-
Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin, Türk Medeni Kanununun 1009. maddesi uyarınca tapunun beyanlar hanesine şerhi mümkündür ki; böylece, sözleşme alacaklısının, sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını kuvvetlendirmiş olacağı ve üçüncü kişilere karşı ileri sürebilme olanağını kazanacağı, Tapu Kanunun 26/6 maddesi uyarınca bu şerhin 5 yıl için geçerli olup, 5 yılın dolmasıyla kayıttan silineceği ve anılan gücünü yitireceği, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra, 5 yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlayacak nitelikteki şerhlerin de sözleşme alacaklısını bağlamayacağı-
Zilyedin, önceki zilyedin zilyedliği süresini kendi süresine ekleyebilmesi için, önceki zilyedin bu yerde malik gibi zilyed bulunması ve sonraki zilyedin zilyedliğinin bu aslî zilyedin rızası ile elde edilmiş olması gerektiği-
Satışına karar verilen taşınmaz elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğundan, satış bedeli üzerinden tahsil edilecek harcın taraflardan mirasçılık belgesindeki payları oranında alınması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.