Paydaşlar arasındaki ecrimisil isteğine ilişkin davada, hükmedilen ecrimisilin taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, yöredeki rayiçe göre belirlenip sonraki dönemler için ecrimisil değeri ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılarak bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmesi gerektiği-
Mahkemeye müracaat etmeden, öncelikle ilgili tapu müdürlüğüne prosedüre uygun şekilde başvurulması, eğer bu talep istenen sonucu doğurmazsa daha sonra mahkemeye başvurulması gerektiği-
Talep olması halinde bilirkişi tarafından belirlenen ecrimisil miktarına tahakkuk tarihleri olan dönem sonlarından itibaren yasal oranda faiz yürütülmesi gerekirken, mahkemece, saptanan ecrimisil bedeline dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece öncelikle açılan önalım davasının sonucunun beklenmesi, taşınmazdaki paydaş durumunun kesinleşmesinden sonra o davanın sonucuna göre davada yer almayan paydaşın davaya dahil edilip kendisine usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması veya davanın çift taraflı olma özelliği nedeniyle mevcut davalılardan davaya devam edip etmeyeceklerinin sorulması ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Mirasbırakanın borçlarının, ölümünden önce yaptığı hukuki işlemlerden, işlediği haksız fiillerden, malvarlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşmeden ve ölüm anına kadar oluşan birtakım olgular nedeniyle doğrudan doğruya kanundan doğabileceği; mirasçıların sorumluluğu bakımından borcun kaynağının önemli olmadığı -
İhtiyari dava arkadaşlığında, borçluların tümüne karşı dava açma zorunluluğunun olmadığı; alacaklı, müteselsil borçlulardan her birine karşı ayrı ayrı dava açabileceği gibi isterse, müteselsil borçluların birkaçına veya tümüne karşı birlikte dava açabileceği, dava arkadaşı sayısı kadar davanın olduğu, bu sebepten, davalı taraf isterse yüklenici aleyhine de dava açabileceği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 79. maddesi uyarınca hiç kimsenin dava açmaya zorlanamayacağı-
Tereke adına takip edilecek olan davada tüm mirasçıların açılan davaya muvafakatlarının sağlanmasının veya davanın terekeye mümessil tayin edilerek sürdürülmesinin zorunlu olduğu-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasında, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Kural olarak; kadim yolların ve kapanmamış yolların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı, ancak, kadastroda yol olarak belirlenen yerler ile kapanmış yolların koşulları oluştuğu taktirde zilyetlikle kazanılmasının olanaklı olduğu, bundan ayrı, ıslah yoluyla davanın tarafının değiştirilmesinin kural olarak mümkün olmadığı, ancak, TMK.nun 713/1. maddesine dayalı tescil davalarında, aynı kanunun 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliği yasal hasım olduğundan ve bu tür davalar kamusal yönü ağırlıklı davalardan olması nedeniyle istisnai olarak ıslah yoluyla her zaman doğru hasıma davanın yöneltilmesinin mümkün olabileceği, hatta davada taraf gösterilmese dahi sonradan davanın bunlara yöneltilmesinin ve taraf teşkilinin sağlanmasının mümkün olduğu-
Çekişme konusu taşınmazda davalı pay edinerek paydaş duruma geldiğinde, paylı mülkiyet hükümleri dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.