Davacı vekili, davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na karşı, davalının sorumluluğunda bulunan yolun trafiğin güvenli işlemesi için uygun halde bulundurulmadığı gerekçesiyle tazmin talebinde bulunmuş olup; davalıya atfedilen kusurun hizmet kusuru teşkil eden eyleme dayandığı görüldüğünden, mahkemece, davanın HMK 114/1-b.maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
İş Mahkemesi Hakiminin Borçlar Kanunu temel ilkeleri göz önünde tutularak ceza mahkemesinin kusur raporu oranlarıyla bağlı olmadığı-
Geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleşmiş olması ve taşınmaz üzerinde banka ipoteklerinin bulunması da göz önünde bulundurulduğunda ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasal şartların bulunduğu, ancak mahkemenin kararında davalının hangi taşınmaz ve araçlarına tedbir uygulanacağı belirtilmeden tüm taşınmaz ve araçlar üzerine ihtiyati haciz niteliğinde tedbir uygulanmasının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla ve Dairemizce istinaf aşamasında UYAP ortamından çıkarılan kayıtlardan davalı vekilinin dilekçesinde belirttiği davalı şirkete ait olduğu tespit edilen 5 adet araç üzerine tedbir kararı verilmesinin "tedbirde ölçülülük" ilkesine de uygun düşeceği-
Rücuan tazminat istemi-
Sigortalıların askerlik sürelerini borçlanabilmeleri için, sosyal sigortalar yasasına tabi bir işte çalışır durumda olmaları gerekeceğinden bu niteliğe uymayanların ölümleri durumunda hak sahipleri askerlik borçlanmasından yararlanamazlar; ancak sigortalının sigortalı bir işte çalışırken ölmesi durumunda hak sahiplerinin yararlanabileceği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemi-
İİK'nın 41. maddesi yollaması ile ilamlı takiplerde de uygulanması gereken İİK’nın 60. maddesi gereğince, icra müdürlüğünce düzenlenecek icra emrinin takip talebine uygun olmasının zorunlu olduğu- Mahkemece ilama ve takip talebine uygun olmayan icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
8 yıllık ceza zaman aşımı süresinin her halükarda haksız fiil tarihinden başlayacağı, olay tarihi ve hakem heyetine başvuru tarihi dikkate alındığında ceza zamanaşımı süresi içinde de davanın açılmadığı gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
Sürekli işgöremezlik oranının ve illiyet bağının tespiti istemi-
Hakem Heyetince hesaplanan tazminattan öncelikle müterafik kusur indirimi yapılması daha sonra bakiye alacaktan yapılan kısmi ödemenin güncellenmiş halinin tenzil edilerek karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.