HMK'nun 353/1-a maddesinin 1-6 bentleri arasında sayılan usule ilişkin hukuka aykırılıklar tespit edildiğinde, ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar verilecektir. HMK'nun 353/1-a maddesinde belirtilen durumlarda istinaf mahkemesi kararı esas yönünden inceleyemez. HMK.nun 353/1-a maddesinde altı bent hâlinde sayılan hâllerde istinaf mahkemesinin esası incelemeden verdiği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dosyanın ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmesi kararları kesin olduğundan temyiz edilemez. 7251 sayılı Kanun ile HMK.nun 362 nci maddesine eklenen (g) bendine göre “353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında verilen kararlar” hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağı açıkça hüküm altına alınmış olup madde gerekçesinde de; 353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına giren durumlarda bölge adliye mahkemesinin duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği, fıkraya eklenen yeni (g) bendiyle, 353 üncü madde hükmü ile uyum sağlanarak Kanunun bütünlüğünün korunması amaçlandığı ifade edilerek 353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında verilen kararların kesin nitelikte olduğu vurgulanmıştır.
Mahkemece, "ağır ceza mahkemesinin kararı kesinleştiğinde duruşma günü belirlenerek taraflara tebliğine" ilişkin ara karar kurulmuş olmasına rağmen, davalı vekilinin talebi üzerine davacıya duruşma gününü bildirir tebligat yapılmaksızın ve yokluğunda duruşma yapılarak dosyanın işlemden kaldırılması ve bu kararın da davacı tarafa tebliğ edilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK. 177/I-3'e göre iflâs kararı verilebilmesi için, "konkordato mühleti verilmesi talebinin reddi" veya "konkordatonun tasdiki talebinin reddi" kararlarının kesinleşmiş olması gerektiği–
Taraflar arasındaki alacak davası-
Tazminat davası-
-6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Anayasaya aykırı olduğuna dair yapılan başvuru üzerine verilen- Anayasa Mahkemesi'nin 04.07.2013 T. E: 2012/100, K:84 sayılı kararı-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, yolsuz tescille edinen kişilerden pay satın alan üçüncü kişilerin edinimlerinin iyiniyetle gerçekleşmiş olması halinde T.M.K.'nun 1023. maddesi hükmünce taşınmazdaki haklarının korunacağı- Satış değeri ile gerçek rayiç değer arasında aşırı fark bulunduğu ve davalıların TMK. mad. 3 anlamında özen borcunu yerine getirmedikleri durumlarda üçüncü kişilerin iyiniyetle hareket ettiklerinin kabul edilemeyeceği-
Davalının dava devam ederken iflâs etmesi halinde, husumetin iflâs idaresine yöneltilmesi gerekeceği–
11. HD. 25.10.2018 T. E: 2017/647, K: 6713-
Tapu kaydında düzeltim isteği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.