Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı ve boşanma sonucu bu eşin maddi desteğini yitireceği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarıyla kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı-davalı (kadın) yararına uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
3. HD. 03.05.2016 T. E: 2015/10133, K: 6940-
2. HD. 19.10.2021 T. E: 4837, K: 7304-
Davacıdan ziynet eşyalarının ve ev eşyalarının değerleri sorularak, belirlenen değer üzerinden nispi harcın tamamlattırılması gerekeceği-
Dinlenen tanıkların yeniden dinlenmek suretiyle; davacının dava dilekçesinde bahsettiği olayların açıklığa kavuşturulması, gerekirse konularına göre dinlenecek uzman kişilerin bilgilerine başvurulması, kendilerinden rapor alınması durumun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK.nun 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmesi gerekeceği-
Islahla önceki talep tamamen değiştirilebilir, genişletilebilir, ancak ıslah yoluyla mevcut davayla bağlantılı olmayan yeni bir talep eklenemez olduğundan davacının usulüne uygun olarak açılmış ziynet alacağı davası olmadığından, ziynetlerle ilgili talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekeceği-
8. HD. 21.02.2018 T. E: 2016/18252, K: 2567-
HMK m. 341/2 kapsamında direnme kararının verildiği tarihi itibariyle miktar yönünden kesinlik sınırının tespitinde, (m. 362/1-a'nın değil) m. 341/2'nin uygulanması gerektiği- Kanun yolu başvuru sınırlarının, başvurulacak kanun yoluna göre değil kararı veren mahkemeye göre belirlenmesi gerektiği- "Yargıtay bozma ilâmına karşı gerek bölge adliye mahkemesi gerekse kanuni düzenleme gereği ilk derece mahkemesinin vereceği uyma veya direnme direnme kararlarına karşı gidilebilecek olan kanun yolunun temyiz kanun yolu olduğu, kanun yolu başvuru sınırlarının kanun yoluna göre değil de kararı veren mahkemeye göre tespit edilmesi gerektiği görüşünün hukuki bir dayanağının bulunmadığı" şeklindeki görüşünün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği- Davalının evlilik birliği devam ederken satın almış olduğu arabanın nereden elde edilen parayla alındığı hakkında mahkemeye bilgi sunmadığı, davacının düğünde takılan ziynetlerin varlığını ve davalı tarafından alınarak bozdurulduğunu şüpheye yer vermeyecek şekilde kanıtladığı anlaşıldığından,  ziynet alacağı istemine ilişkin eldeki davanın kabulüne karar verilmesi gerektirdiği-
Ziynet eşyası ile düğün alışverişi sırasında alınan diğer eşya bedellerinin tahsili istemine ilişkin davanın, aile mahkemesinde görüleceği-
Davanın, mal rejiminin boşanma sebebiyle tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteği ve ziynet alacağı isteğine ilişkin olduğu, bu davaların çözüm yerinin 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleri olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.