Ortada, sonucu başlangıçta öngörülebilen bir olay, yani sonuçta nikâh kıyılmaması olasılığı varken, hayatın olağan akışı içinde bunu iyi bildiği kabul edilen davacıya tazminat isteme hakkı tanımayacağı-
Karşı dava dilekçesinde bulunmayan ve talep edilmeyen ziynetler yönünden ek dilekçe verilerek yeni talepler eklemenin (harcı yatırılmış olsa dahi) hukuken mümkün olmaması gerekeceği-
Davacının, davaya konu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altında olacağı-
Davacı kadının, babasının düğünde kendisine hediye ettiği ve mülkiyeti babasına ait olan aracın evlilik birliğinin devamı sırasında koca tarafından satıldığını ileri sürerek, bu sebeple maddi tazminat talep etmesinin, Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından kaynaklanmayıp Borçlar Kanununda yer alan genel hükümlere tabi olduğu ve aile mahkemelerinin görevi dışında olduğu-
Kadının gerçekte hamile olmadığı halde, hamile olduğunu söyleyerek eşine yalan söylediği, bu şekilde güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, kocanın da eşine bağımsız konut temin etmediği, annesinin müdahalelerine sessiz kaldığı anlaşıldığından kadının boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her birinin, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu- Kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini ispat edemediğinden, mahkemece hataya düşülerek hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu- 
Davacının, dava dilekçesinde saydığı ziynetler dışında ıslahla yeni ziynet eşyaları talep ettiği anlaşıldığı,yeni ziynet eşyaları talep edilmesinin davaya yeni talep eklenmesi niteliğinde olacağı,ıslah yoluyla talep genişletilebilir ise de davaya yeni bir talep eklenemeyeceği-
Daha ağır kusurlu bulunmayan ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği- Ziynetler konusunda davalı kadının usulüne uygun açılmış davası bulunmadığı halde bu istem hakkında karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece; öncelikle davalı tarafça delil olarak dayanılan boşanma dosyasının celbedilip incelenmesi, sonrasında ise bu delil ile toplanan diğer delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle uyuşmazlığa konu ziynet eşyalarının esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği-
Davacının davalı banka ile imzaladığı kiralık kasa sözleşmesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.