Somut olayda; ... 2. İcra Müdürlüğünün 2007/... E. sayılı takip dosyasında borçlu aleyhine başlatılan takipte, borçlunun haczedilmezlik şikayeti üzerine, Karacabey İcra Hukuk Mahkemesi’nin 20/01/2014 tarih, 2013/... E. - 2014/... K. sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verildiği, kararın yasa yollarından geçerek 16/12/2014 tarihinde kesinleştiği, yetkisizlik kararı üzerine tarafların dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunmadığı, Karacabey İcra Hukuk Mahkemesi'nce dosyanın resen, yetkili ... İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiği- Her ne kadar yetkisizliğe ilişkin mahkeme kararında "davanın niteliği de nazara alınarak dosyanın resen davayı görmekle yetkili ... İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine" şeklinde hüküm kurulmuş ise de; yukarıda anılan açık kanun hükmü gereğince tarafların istemi olmadan mahkemece şikayet dosyasının resen yetkili mahkemeye gönderilmesinin usulüne uygun bir gönderme olarak kabul edilemeyeceği-
Adi şirket mal, hak ve alacakları ortaklarca birlikte tasarruf edilebildiğinden ve İİK’nın 94. maddesinde hisse haczi, TBK’nın 638/2. maddesinde ise tasfiye payı haczi düzenlenmiş olup, takip konusu borcun ortaklığın borcu olması hâlinde, ortaklığa ait mal, hak ve alacaklar üzerine münferiden haciz konulabileceğine ilişkin bir düzenleme öngörülmediğinden, adi ortaklığın yaptığı iş nedeniyle, üçüncü kişi nezdindeki ya da başka bir takip dosyasındaki alacaklarına doğrudan müzekkere ile haciz konulamayacağı-
Yasal düzenlemeler ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı değerlendirildiğinde; artık, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı üzerine borçluya haczi kabil mallarını bildirmesi için süre verilmesi gerekmediğinden, mahkemece, borçlunun şikayet gerekçesi olan Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin son fıkrası yönünden inceleme ve değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Özürlü borçluya ait sakat aracının, sakatların yer değiştirebilmesi için zorunlu olan hareketli sandalye niteliğinde bulunmaması nedeniyle, sermaye unsurunun ağır bastığı lüks sayılan kara nakil vasıtası konumunda bulunduğundan, borçlu tarafından ileri sürülen haczedilmezlik şikayetinin dinelemeyeceği-
Meskeniyet iddiasının bir haczedilmezlik şikayeti olup; mahcuzun değerini ve borçlunun haline münasip alabileceği meskenin değerinin haciz tarihi itibariyle hesaplanmasının zorunluluk olduğu- Bölge Adliye Mahkemesinin borçlunun alabileceği haline münasip evin değerinin dava tarihi itibariyle tespit edilmesi gerektiğine yönelik tespiti ve sonrasında görüş değişikliğine gidildiğini belirterek taşınmazın karar tarihine yakın bir zamana ilişkin olarak belirlenen değerini esas alarak hüküm kurmasının doğru görülmediği-
Müflis aleyhine, iflâstan sonra doğmuş borçlarından dolayı masa dışında kalmış malvarlığına karşı takip yapılabileceği, bu durumun İİK. 193/III hükmünün kapsamı dışında kaldığı
Haczi istenen aynı eşyalardan birden fazla bulunması durumunda bunlardan değerinin düşük olanının borçluya bırakılması, diğerinin ise haczedilmesi gerekeceği-
Borçlunun icra takibinin kesinleşmişinden sonraki muvafakatına dayanılarak emekli maaşının haczedilebileceği-
Talimat icra dairesinin yaptığı hatalı işlemlere yönelik şikayetleri inceleyip karar verme yetkisinin (görevinin) talimat icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu-
Hacze konu klimaları belediyenin bulunduğu yer iklim koşulları gözönüne alındığında kamu hizmetinin yapılması için zorunlu olan eşyalardan bulunmadığından, haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği- 

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.