Her ne kadar borçlu, taraflar arasında sözlü kira akdinin varlığını kabul etmiş ise de, taşınmazın alımı karşılığı ödenen paranın faizi karşılığı taşınmazda oturduğunu ayrıca kira bedelinden kaynaklı borcu bulunmadığını belirttiğinden kira alacağının varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, davacı alacaklı vekilinin itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
Kira bedelinin icra dosyasına yatırılması yeterli olup, icra giderlerinin yatırılmaması durumunda temerrüt olgusu gerçekleşmeyeceği- Kefilin sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihine ilişkin el yazısı ile yazılmış bir ibarenin bulunmadığı, kefalet şekil şartlarına uyulmadığı bu nedenle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu-
Davalıya kiralanan 11 ve 12 nolu dairelerin erken tahliye edilmesi nedeniyle yoksun kalınan kira alacağı, mobilyalı kiralanan daire için eşya bedeli ve aidat alacağı istemi-
Şahsi hak niteliğindeki kira hakkının mülkiyet hakkının devri ile birlikte ortadan kalkacağı-
Kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersiz olduğundan (TBK. mad. 346), kiracının sıfatı gereğince; mahkemece değerlendirmenin sadece takip tarihi itibariyle "muaccel" hale gelen ödenmemiş kira alacağı yönünden yapılması gerekeceği, muacceliyet şartı gereğince istenen aylar kirasının değerlendirilmeye tabi tutulamayacağı-
İcra inkar tazminatı hesabında takip konusu alacaktan dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin de düşülmeden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerekeceği-
Borçlu-kiracının, ödeme emrine yaptığı itiraz icra mahkemesince kaldırılmadan «tahliye»ye karar verilemeyeceği-
"Tahliye davası", itirazın kaldırılması isteminden ayrı (bağımsız) bir dava olduğundan, "ıslah" yolu ile görülmekte olan "itirazın kaldırılması" davasına eklenemeyeceği–
2886 Sayılı Yasa hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlara ilişkin kira sözleşmelerinin kira süresinin bitimi ile yasal olarak sona ereceği, sözleşmenin ve ek sözleşmelerin sona erdiği 31.12.2010 tarihi itibariyle taraflar arasındaki kira ilişkisi sona erdiğinden davalıların haksız işgalci durumunda oldukları, bu durumda davacı idarenin İİK.nun 269 ve devamı maddelerine göre kiralanan gayrimenkulün ilamsız icra yoluyla tahliyesini isteyemeyeceği, buna göre, mahkemece tahliye isteminin reddine karar vermek gerekeceği-
Davanın , kiralananda meydana gelen zarar ve eski hale getirme tazminatı istemine ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.