Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesi gereğince, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği-Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı-Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdi faiz oranının geçerli olduğu, bu durumda icra takibine konu edilen temerrüt faizi konusunda davanın halen derdest olması sebebiyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesi çerçevesinde değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi yönünden hükmün bozulması gerektiği-
Kiralananın tahliyesinin ancak malik veya kira sözleşmesinin tarafı olan kiraya veren tarafından istenebileceği- Kira alacağının temliki ile kira sözleşmesinin taraflarının değişmeyeceği, sadece kira alacağını temlik alanın tahliye isteyemeyeceği-
Taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi- Cezai şart- KDV alacağı ve faiz- Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacaklı tarafından takipte tahsili talep edilmeyen 2020 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ilişkin kira bedelleri ile takip tarihi itibariyle muaccel olmayan 2020 yılı Ekim ayı kira bedelinin de hesaplamaya dahil edildiği, borçlunun bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde yeniden bilirkişi raporu aldırılması talebinde bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece alacaklı tarafından takipte tahsili talep edilen aylara ilişkin kira bedellerinin hesaplama dahil edilebileceği ve muaccel olmayan aya ilişkin kira bedelinin talep edilemeyeceği hususları dikkate alınarak değerlendirme yapılmak üzere ek bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Önceden kesinleşen davalarda davalının kiracı olduğu kabul edildiğinden ve Sulh Hukuk Mahkemesinin tespit kararı da bağlayıcı olduğundan husumet yokluğundan söz edilemeyeceği; kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın esasına girilmesi gerektiği-
İtirazın iptali ve tahliye-
İstem TBK 315. (BK.nun 260) maddesi gereğince temerrüt nedeni ile tahliyeye ilişkin olup, temerrüt ihtarı yerine geçen ödeme emri davalı kiracıya 07.08.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, itirazın kaldırılması ve tahliye istemli dava ise kanunda öngörülen 30 günlük ödeme süresi beklenilmeden 28.08.2013 tarihinde açılmış olup, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Temerrüt sebebiyle kiarlananın tahliyesi ile 36.000,00.-TL kira alacağının davalılardan tahsili istemlerine-
Davalının çekin hile ile elinden alındığına dair itirazın İİK'nın 256. maddesinde sayılan ihtiyati hacze itiraz sebeplerinden olmadığı-
Taraflar arasında 15.07.2009 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık olmadığı, kira sözleşmesinde 2009 yılı kira bedeli 5.000 Euro, 2010 yılı kira bedeli 5.000 Euro ve 2011 yılı kira bedeli 6.000 Euro olarak belirlenmiş olup, bundan kira bedellerinin yıllık olarak ödeneceği anlaşıldığı, ancak sözleşmede kiranın ne zaman ödeneceği belirtilmediğinden kiranın yıl sonuna kadar ödenebileceğinin kabulü gerekeceği, bu durumda takip tarihi itibariyle takibe konu kira parası henüz muaccel olmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kiralananın tahliyesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.