Trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli, değer kaybı ve kazanç kaybı istemine ilişkin davada, 6100 sayılı HMK mad. 297 uyarınca, mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, hüküm sonucu kısmında da, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-
Görülmekte olan sorumluluk davasındaki karar, sorumlular arasındaki rücu davası yönünden kesin hüküm oluşturmaz ise de sorumluluk davasının kararı için güçlü delil oluşturacağı- yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olmasının zorunlu olduğu- Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunmasının gerektiği- Hükümde çelişki ve infazda tereddüt yaratacak şekilde karar yazılmasının doğru görülmediği-
Ortaklığın giderilmesi-
Menfi tespit davası-
Haksız rekabetin tespiti, markanın hükümsüzlüğü ve ticaret ünvanının terkini talebine-
Hükmün açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak nitelikte olmasının zorunlu olduğu-
7. HD. 25.11.2024 T. E: 4283, K: 5227
Hükmün gerekçesi ile sonuç kısmının birbiri ile çelişmemesi gerekeceği-
Dosya içindeki resimlerden dava konusu taşınmazın üzerinde ağaçlar olduğunun anlaşıldığı ve davalılar tarafından ağaç bedellerinin de tahsili talep edildiği halde, hükme esas alınan bilirkişi heyetinin raporunda ağaçlar yönünden değerlendirme yapılmadığı dikkate alınarak bu husustaki çelişki gidermek üzere ek rapor alınması gerektiği; Kamulaştırma Kanunu 10. maddesi gereği tespit edilen bedelin mahkeme kararının kesinleşmesi beklenmeksizin derhal davalılara ödenmesi için ilgili Bankaya müzekkere yazılması gerektiği halde, yazılı şekilde kararın kesinleşmesi halinde davalılara ödenmesine karar verilmesinin yanlış olduğu; mahkemece 6459 sayılı Yasa gereğince yasal faize hükmedilmiş ise de infazda tereddüt uyandıracak şekilde faizin uygulanmasının bitiş tarihinin kararda yazılı olmamasının usule ve yasaya aykırı olduğu-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.