Uyuşmazlığın bedelsiz  senedi kullanma , haksız şikayet , haksız takip ve haksız hacizden  kaynaklanan kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteğine ilişkin olduğu - Senedin teminat senedi olarak alındığı ,  işverenin zararının  ispat  edilemediği , davalının  teminat senedi olarak verildiğini bildiği ve davacıdan alacağı bulunmadığı halde,  iş sözleşmesi uyarınca alacağını almak için dava açarak davayı kazanan davacı aleyhine olacak şekilde ona yapılacak ödemeyi sonuçsuz bırakma amaçlı olarak  icra takibine konu etmesi ,  menkul ve maaş haczi yapılması eyleminde, kötü niyetli ve ağır kusurlu  davrandığı - Hırsızlık ve dolandırıcılık gibi suçların  yüz kızartıcı suçlar olması nedeni ile hırsızlık ve dolandırıcılık gibi ağır sonuçlar doğurabilecek bir konuda şikayet hakkının kullanılmasından önce yeterince ve ciddi olguların varlığının belirlenmesi, acele davranılmaması ve kayıtsızlık da gösterilmemesi gerektiği , dolayısıyla ekonomik yönden güçsüz olan işçi hakkında  , sonraki iş yaşamını da etkileyecek dolandırıcılık  eyleminden şikayetçi olunurken yeterince ve ciddi olguların varlığının belirlendiğinin söylenemeyeceği- Manevi tazminat taleplerinde takdir edilecek paranın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi olan özgün bir nitelik taşıdığından, bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği - O halde bu tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesi gerektiği, takdir edilecek tutarın, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği-
Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı delil olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler kanunda belirtilen miktardan az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamayacağı- HUMK'un 293. maddesinde de öngörülen şahit dinlenebilecek hallerin senet verilen olaylarda uygulanamayacağı- Açığa senet düzenlenmesi mümkün olup bu şekilde düzenlenen senetlerin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasında bulunan tarafın bu iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekeceği, kaldı ki, yapılan ödemelerin de senetlerin tanzim tarihinden önceki tarihli olduğunun dosya içeriği ile sabit olduğu, kabul biçimi itibariyle de, davacı tarafından harcı tamamlanan toplam dava değeri dikkate alınmadan karar ve ilam harcına hükmedilmesinin de doğru olmadığı-
İcra mahkemesinin, süresinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulüne uygun olarak kendisine intikal eden işlerde takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebileceği-
Dava konusu taşınmazlardan ........ parsel no'lu taşınmazın yargılama devam ederken, borçlunun bir başka alacaklısının ....... no'lu takip dosyasından ......... tarihli ihalede dava dışı bir şahsın satın aldığı, ancak ihale bedelinin alacağını karşılamaya yeterli olmadığı, bu durumda, davanın konusu kalmadığından, mahkemece HMK’nun 331. maddesi gereğince bu taşınmaz yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği- Dava konusu bağımsız bölümün gelen tapu kayıtlarına göre yargılama devam ederken, dava dışı şahıslar adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, bu halde davalının taşınmazı elinden çıkardığı akit tablosunun getirtilerek, alacaklı vekilinden İİK’nun 283/2 maddesi gereğince tazminat olarak mı yoksa dördüncü kişiler hakkında da iptal davası olarak devam edip etmediği sorularak alınan cevaba göre iptal davası olarak devamı halinde davalıdan taşınmazı satın alan şahıslarında davaya dahili sağlanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalı yanca icra takibine konu edilen 6.000 TL alacaktan dolayı borçlu olunmadığının tespitine-
Kambiyo senetlerinde “tanzim yeri”nin mutlaka “il” olarak yazılmasının zorunlu olmadığı, ”köy”,”bucak”,”ilçe” gibi idari birim niteliğini taşıyan bir ismin yazılmasının yeterli olduğu – “Tanzim yeri” açıkça yazılı olmayan senette “tanzim edenin ad ve soyadının yanında yazılı olan Yenimahalle ibaresi”nin, Ankara’da bir ilçe adı olması nedeniyle, geçerli bir bildirim olacağı-
"İhbar olunan hakim tarafından verilen tedbir nedeniyle alınan bononun yasal unsurları taşımadığı, mahkemenin bono lehtarı olarak gösterilmesinin mümkün olmadığı, bononun teminat olarak kabulünün ve aleyhine tedbir kararı verilen kişinin muhtemel zararlarını karşılayacak mahiyette olmadığı, bu şekilde teminat alınması hukuka aykırı ise de; hukuka aykırılığın 6100 Sayılı HMK'nun 46. maddesinde sayılan durumlardan olmadığı, yargılama faaliyetine ilişkin kasti olduğu iddia ve ispat edilemeyen hukuki bir hata olduğu- Konkordato aşamasında verilecek tedbir ve diğer geçici hukuki korumaları özel olarak düzenleyen İİK'nun 287. ve devamı maddelerinde teminat karşılığı tedbir verilmesi öngörülmediği gibi davacının uğradığını iddia ettiği zararın teminat alınıp-alınmamasından kaynaklanmadığı, tedbir kararı verilmesinden kaynaklandığının iddia edildiği, verilen tedbir kararında ise açık bir hukuka aykırılık bulunmadığı, hukuka aykırılığın teminat türü ve şekline ilişkin olduğu anlaşılmakla HMK'nun 46 uyarınca açılan tazminat davasının reddi gerektiği-
Menfi tespit ve istirdat davalarının takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği-
Vekalet ücretinin hangi taraf yararına takdir olunacağının belirlenmesi için öncelikle uyuşmazlıkta hangi tarafın haklı olduğunun saptanması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.