Davacının icra dairesinde aleyhine takibe girişilmesi üzerine süresinde borca itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce de takibin durdurulmasına karar verildiği durumda davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı gözetilmeden yazılı şeklide işin esasına girilmesinin gerekmeyeceği-
22. HD. 26.02.2019 T. E: 2016/7022, K: 4308-
Bononun, bağımsız borç ikrarını içeren bir senet olmakla, illetten mücerret olduğu, bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmediği ve kural olarak ispat yükünün 'senedin bedelsiz olduğunu' ileri süren tarafa ait olduğu- Ancak, senede 'malen' veya 'nakden' kaydı yazılmışsa, artık buna uyulmak gerekeceği, bu kayıtların aksinin savunulması senedin ta' lili (nedene, illete bağlanması) anlamına geldiği, böyle bir durumda kanıt yükümlülüğünün yer değiştireceği, senedi ta' lil eden, iddiasını kanıtlamak yükümlülüğü altına gireceği-Somut olayda; davalının 'senedin bedelsiz olmadığını, davacıyla aralarında taşeronluk sözleşmesi bulunduğunu, zikredilen bononun bu sözleşme uyarınca tahakkuk edecek hakedişlerinin karşılığı olarak düzenlendiğini' savunmuş olup, bu savunmasıyla senedin 'nakden' olan düzenleme sebebinin 'hizmet' karşılığı olarak ta'lil etmiş ve ispat külfetini üzerine almış olduğu, bu nedenle mahkemenin 'ispat külfetinin davacıda olduğuna' ilişkin gerekçesinin isabetli olmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Mahkemece her ne kadar asıl davadaki alacak iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile bu davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı arsa sahibine kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince verilmesi gereken 4 adet daireden; 3 numaralı bağımsız bölümün dava dışı X'e, 14  numaralı bağımsız bölümün ise davalı Y'ye ait 183/224 payın dışındaki 41/224 payın dava dışı Z adlı kişiye ait olduğu anlaşılmakla, davacının mahkemece birleşen dosyalarda verilen tapu iptali ve tescil kararı ile söz konusu dairelerin tam paylarını alamayacağı göz önünde bulundurulduğunda, maddi bir zarara uğradığı açık olup, bu zararın tespit ve tahsili ile ilgili olarak açılan iş bu davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı - tapu iptali tescil davaları için taşınmazlardaki diğer paydaşlar ile davanın tarafları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı - Takibe dayanak belgenin kıymetli evrak niteliğindeki kambiyo senetlerinden olan ve soyut borç ikrarını içeren bir bono olup, söz konusu bononun taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile ilgili olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmadığı - Bu alacağın kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yer almayan ve senet içeriğinden "nakden ödenen bir para" olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla senet aksinin ancak aynı kuvvetteki bir yazılı delil ile kanıtlanması gerektiği - Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin "bağımsız bölümlerin paylaşımı" başlıklı hükmünde, sözleşme tarihinde henüz bina ve bağımsız bölüm bulunmadığı, dairelerin sadece konumlarının gösterildiği dikkate alındığında anılan bağımsız bölümlerin sözleşmede konumları gösterilen dairelere karşılık gelip gelmediklerinin belirlenmemesinin isabetsiz olduğu-
Davacının satış vekaleti verilmesi sırasında, daire üzerinde ipoteğin mevcut olduğu, bu ipotek bedelini davalı ve teminat senedi alacaklısının ödediğine ilişkin bir bilgi ve belgenin dosyaya sunulamadığı, eski malik ve kredi borçlusunun bankaya olan kredi borcunu .... tarihinde erken ödemede bulunarak kapattığından davacının davasının kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davası- El birliği ile mülkiyet halinde mirasçıların tümü ya da mahkemece tayin edilecek mümessil vasıtası ile terekenin temsil edilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki protokolde davacı tarafından davalıya devredilecek taşınmazın değerinin 2.750.000,00 TL gösterildiği ve taşınmazın tapuda devredildiği, davalı artık bu bedelde kendisinin kandırıldığını kanıtlamak durumunda olup, dosya içeriği ile bu hususun kanıtlanamadığı-
Dava, davacı alacaklının davalı borçludan faturalı mal satımına dayalı 2016-2017 yıllarına ait cari hesap alacağı isteminden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlatıtığı takiben ödeme emrine vaki itirazının 2017 yılına ait olduğu iddia olunan 340.240,00 TL alacak yönünden kısmen iptali istemine ilişkindir...

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.