Taraflar arasındaki tazminat davası-
Davalı olarak yer alan İzmir İl Özel İdaresinin 30/03/2014 tarihinden itibaren tasfiye edilmek suretiyle kapatıldığı, yargılamanın ise 09/04/2014 tarihinde sonlandırıldığı, karar tarihi itibariyle kapanmış kurum hakkında hatalı olarak karar verildiği anlaşıldığı olayda il özel idaresindeki çalışmalardan doğan bir borç olması dikkate alındığında davanın İçişleri Bakanlığına yöneltilmesi gerektiği-
Dava tarihi itibariyle inşaatların gerçekleşme oranının tespiti ile bu kapsamda hesaplanacak hizmet bedellerine göre karar verilmesi gerektiği-
Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorunda olduğu, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuş olduğu-
İmar Kanunu kamu düzeni ile ilgili olup, emredici hükümler taşıdığından, mahkemelerce re'sen gözönünde bulundurulması gerekeceği, İmar Kanununa aykırı yapılan her türlü inşaatın yıkılması gerekeceğinden, yaratılan değerlerin hukuken korunması söz konusu olamayacağı gibi; kanuna aykırılık devam ettiği sürece, bu nitelikteki bir binadan dolayı, hangi hukuksal nedene dayalı olursa olsun, hak talebinde de bulunulamayacağı, bu nedenle, somut olayda, kaçak inşaatın ruhsata bağlanmasının hukuken mümkün olup, olmadığının da ayrıca araştırılıp, saptanmasının zorunlu olacağı-
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler nedeni ile sonradan düzenlenen sözleşmenin ilk sözleşmedeki prim(kardan pay alma), taraflar arasındaki hükmü ortadan kaldırıp kaldırmadığının çözümü için sözleşmelerin incelenmesi ve hukuksal sonucunun değerlendirilmesi gerektiği- İşçinin, kâr ve zararla ilgili bilgileri işverenden isteme hakkı bulunmadığı, işçinin alacağı kâr payının, safi kâr üzerinden hesaplanması gerektiği- Sözleşmeyle işçiye ücretle birlikte üretilenden, cirodan veya kardan belli bir pay verilmesi kararlaştırılmışsa, hesap dönemi sonunda bu payın, yasal hükümler veya genellikle kabul edilmiş ticari esaslar göz önünde tutularak belirleneceği- İşçi ayrıldığında proje veya iş tamamlanmamış, ancak dava tarihine göre tamamlanmış ve işveren bu işten dolayı kar etmiş ise, burada kardan pay almanın kıstelyevm esasına göre çalışılan süre ve çalışılmayan süreye oranlanarak belirlenmesi gerektiği- Hukuki nitelendirme ve yukarıda belirtilen ilkelere göre, davacının prim alacağına hak kazanabilmesi, başka bir ifade ile bu alacağın muaccel olması için primin dayanağı projelerin öncelikle tamamlanmış olması gerektiği-
Edimlerin karşılıklı olarak tümüyle veya önemli oranda yerine getirilmesi halinde veya şekil koşuluna uyulmadan yapılan sözleşmeye rağmen, arsa payının tapuda yükleniciye geçirilmesi halinde şekil eksikliğinin ileri sürülemeyeceği- Mahkemece, davacının fesih tarihinden sonra inşaatı tamamladığı yolundaki iddiasıyla ilgili taraf vekillerinden inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise kim tarafından tamamlandığı hususunda açıklama alınıp, bu husustaki delilleri toplandıktan sonra, gerekirse mahallinde keşif ve inceleme yapılarak taraflar arasında yapılan fesih sözleşmesinden sonra tarafların karşılıklı olarak fesihten vazgeçip geçmedikleri, yeni bir sözlü ya da adi yazılı sözleşme yapıp yapmadıkları, yapılmış olan binanın kim tarafından yapıldığı, yapılan işlerin feshedilen sözleşmeye uygun olarak yapılıp yapılmadığı araştırılarak, tarafların fesihten karşılıklı olarak vazgeçtiklerinin ve yüklenicinin inşaatı ilk sözleşmeye uygun olarak yaptığının tespiti halinde yüklenicinin bağımsız bölüm hak edip etmediğinin belirlenmesi, hak etmiş ise tescil talebinin karara bağlanması, imalat bedeline yönelik talebinin reddine karar verilmesi, tarafların fesihten vazgeçmediklerinin ya da yeni bir adi yazılı ya da sözlü sözleşme yapmadıklarının belirlenmesi halinde ise imalat bedeline ilişkin talebinin karara bağlanması gerekeceği-
Alacak davası-
Uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir...
Doğrudan mülkiyet hakkını ilgilendiren eldeki tapu iptali-tescile yönelik dava hakkı mutlak biçimde mülkiyet hakkı sahibine ait olduğuna göre, taşınmazda mülkiyet ya da mülkiyet dışında bir hak sahibi olmayan davacı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'nün davada taraf sıfatı (aktif dava ehliyeti) bulunmadığının kabulü gerekeceğinden, davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.