Asli müdahale davası ile asıl yargılamanın birlikte yürütülüp karara bağlanacağı- Usul hükümleri derhal uygulanacağı- Yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirmiş olması halinde üçüncü kişiler arsa sahiplerinden hak iddia edebileceklerinden, müdahillerin ve yüklenicilerin taleplerinin birlikte görülüp değerlendirilmesi gerektiği- Mahkemece mahallinde keşif yapılarak kapı numaralarının değişip değişmediği belirlendikten sonra tarafların kullandıkları yerler de gözönüne alınarak kat irtifakının mevcut duruma göre ilişkilendirilerek karar tesis edilmesi gerektiği-
Davacı dava dilekçesinde, para makbuzları altındaki imzayı inkar etmemiş, para makbuzları karşılığında aldığı bedellerin borç olmadığını, aralarında imzaladıkları sözleşme gereğince yapılan ödemeler olduğunu belirterek borçlu olmadığının tespitini istemiş ise de para makbuzlarının altında “borç olarak” ibaresi yazıldığı anlaşıldığından bunun aksini davacının ispat etmesi gerekeceği, dosyaya sunulan para makbuzlarında gönderilen paranın borç olarak verildiğine dair yazı mevcut olup, davacının verilen para makbuzlarının sözleşme karşılığı olduğuna yönelik deliller sunması gerekeceği-
Tarafların fesih iradelerinin, en geç, davacı yüklenicinin inşaatı terkettiği ve arsa sahipleri tarafından onarım ve güçlendirme ruhsatı alındığı tarihte birleştiği anlaşıldığından, mahkemece, sözleşmenin bu tarih itibariyle feshedildiğinin tespitine karar vermekle yetinilmesi ve yine bu tarihten itibaren dava tarihine kadar BK 126/son maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan, davalılar vekilinin zamanaşımı def'inin kabulü ile davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kesinleşen ilam ile davalının dava konusu taşınmazda bir hak sahibi olmadığı belirlendiğinden, davalının kullanımının haklı ve geçerli bir nedene dayandığı söylenemeyeceğine göre, mahkemece tapu kaydı nedeniyle mülkiyet hakkına değer verilerek elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davanın kabulü ile verilen karar, davalılar tarafından temyiz edilmiş ise de, temyiz dilekçesinin mahkeme harç ve masrafları, vekalet ücretine ilişkin olması, husumet yönünden temyiz itirazının bulunmaması nedeniyle, söz konusu bedelden davalılarında sorumlu olduğuna ilişkin davacı taraf yararına usuli kazanılmış hakkın oluştuğu-
Tapu iptali ve tescil davası bozma ilamına uyularak-
Davacı ile dava dışı yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine güvenerek dava konusu taşınmazı harici satış sözleşmesiyle satın alan davalının haksız şagil sayılamayacağı ve bu nedenle elatmanın önlenmesi talebi yönünden davanın reddi gerektiği- Haksız bir eylem olan elatmanın varlığı her türlü delil ile ispatlanabileceği, taşınmazlara haksız elatıldığını davacı tarafın duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispatlaması gerektiği-
Taraflar arasında adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış olmasına rağmen, sözleşmede taahhüt edilen hisse payının daha sonraki tarihte verilmiş olması ve yüklenicinin sözleşmeden doğan tüm edimlerini yerine getirmiş olması nedeni ile sözleşmenin geçersizliğinden bahsedilemeyeceği- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri eser sözleşmesi niteliğinde olduğundan, TBK mad. 147/6 uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, bu süre edimin yasal olarak yerine getirildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı-
Davalı A.B.'nin ..... Noterliğince düzenlenen 18.05.2005 tarihli ve .... yevmiye numaralı vekâletname ile taşınmaz alım ve satış işlemlerini yapmak üzere kardeşi olan davalı B.B.' yi vekil tayin ettiği, davalı B.B. tarafından anılan vekâletname kullanılarak yüklenici olan davalı A.B.' ye ait bağımsız bölümün 07.07.2007 tarihli harici satış sözleşmesiyle 110.000,00 TL satış bedeli karşılığında davacıya teslim edildiği, banka kaydına göre satış bedeli olarak 100.000,00 TL ödendiği, davalı B.B.' yin kalan 10.000,00 TL’nin çek aracılığıyla ödendiğini kabul ettiği, dava konusu bağımsız bölümün 10.11.2005 tarihinde kat irtifakı tesisi işlemi ile davalı A.B.adına tescil edildiği, ayrıca bağımsız bölüme ilişkin olarak davacı ile davalı A.B.arasında 06.06.2008 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiği, 04.06.2009 tarihli azilname ile davalı B.B.' yin vekillik görevinden azledilmesi sonrasında davalı A.B.tarafından dava konusu bağımsız bölümün 28.05.2010 tarihinde davalı M.T' ye satış yoluyla devredildiği, tapu kaydında satış bedelinin 29.000,00 TL olarak gösterildiği ancak bu tutarın ödendiğinin ispatlanamadığı, ayrıca bilirkişi raporunda bağımsız bölümün değerinin 106.000,00 TL olarak belirlendiği, diğer taraftan davalı M.T. tarafından ..... 42. Noterliğince düzenlenen 11.06.2010 tarihli ve ..... yevmiye numaralı vekâletname ile dava konusu bağımsız bölümü dilediği kişiye dilediği bedel ve koşullarda satmak üzere davalı A.B.' yi vekil tayin ettiği, öte yandan davalı M.T.’nin ihtarname ile davacının bağımsız bölümü tahliye etmesini ve 8 aylık kira bedelini ödemesini talep etmesi üzerine davacının ihtarnameyle taşınmazın adına tescil edilmemesi hâlinde yasal haklarını kullanacağını ve tapu iptali ve tescil davası açacağını belirtmesi sonrasında davalı M.T. tarafından davacı aleyhine el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle açılan davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına dair verilen kararın taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiği, dava konusu bağımsız bölümde hâlen davacının oturduğu gibi davalı A.B. tarafından bağımsız bölümün satışı sonrasında emlak vergilerinin ödendiğine dair belge asıllarının sunulduğu, davalı M.T. hakkında düzenlenen 23.05.2017 tarihli emlak mükellefiyetine ilişkin belgede adres olarak davalı A.B.'nin kızının adresinin gösterildiği, yine davacı tanığı A.K.'nin davalı A.B.'nin taşınmazı emaneten davalı M.T' ye devrettiğini ve karşılığında para almadığını bildiğini beyan ettiği-02.05.1996 tarihli vekâletnameyle taşınmaz satışı işlemi yapmak üzere vekil tayin edilen B.B. tarafından yüklenici olan davalı A.B.' ye ait bağımsız bölümün 07.07.2007 tarihli harici satış sözleşmesiyle 110.000,00 TL bedelle satılarak davacıya teslim edildiği ve davacının edimini yerine getirerek bedeli ödediği gözetildiğinde harici satış sözleşmesinin geçerli olduğu gibi davalıların diğer davalıya yapılan devrin muvazaalı olduğu yönündeki beyan ve açıklamaları davalı M.T. bakımından bir sonuç doğurmasa da adı geçen davalının iyiniyetli olmadığı, kendisine yapılan devrin muvazaalı olduğunun açıklanan deliller kapsamında davacı tarafça ispat edildiği-
Asıl ve birleşen tazminat davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.