11. HD. 15.04.2013 T. E: 2012/2236, K: 7252-
Tazminat davası-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Mahkemece, öncelikle davacıya verilebilecek bir dairenin olup olmadığının tespiti, olmadığının anlaşılması halinde belirtilen ilkeler çerçevesinde davanın yapılacak hesaplama sonucuna göre sonuçlandırılması yerine, yanılgılı gerekçeyle davanın satım akdinin geçersizliğinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesinin yerinde olmadığı-
Yargıtay’ın vakıf şerhleri ile ilgili olarak kararlılık kazanmış uygulamasında, 5304 Sayılı Kanun’un geçmişe yürürlülük konusunda açık bir hüküm taşımaması ve istisnalardan her hangi birinin de söz konusu olmaması karşısında, 5304 sayılı Kanunun 11. maddesinin geçmişe etkili olmayacağı-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi istemi-
Taşkın yapı malikinin ancak iyi niyetli olması, imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile taşkın yapı malikinin elde edeceği zarar arasında aşırı bir farkın bulunması halinde uygun bir bedel karşılığında temliken tescil davası ile taşan kısmın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını isteyebileceği–
Tazminat davası-
Davanın tenfizine karar verilen yabancı mahkeme ilamı gereğince davalıya yapılan fazla ödeme tutarı ile davalının uhdesinde olduğu iddia edilen hisse senetlerinin iadesine ilişkin olduğu - Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce ayrı ayrı görevsizlik kararı verildiği - Bu kararların temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosyanın merci tayini için Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderildiği ve Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi görevli yargı yeri olarak belirlendiği - Konya 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasının Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin esasına kaydı üzerine Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce esasa ilişkin verilen kararın temyiz edildiği- Dairemizce davanın genel hükümler çerçevesinde açılmış istirdat davası olduğu ve uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle kararın resen görev yönünden bozulması üzerine mahkemece bu bozmaya uyularak görevsizlik kararı verildiği, merci tayini kararları kesin olup bu karar davaya daha sonra bakacak olan yerel mahkemeler ve Yargıtay Daireleri bakımından bağlayıcı olduğu- Bu bakımdan, merci tayininden sonra göreve ilişkin bozma yapılamayacağından, 17. Hukuk Dairesi'nin sözü edilen kararında yargı yeri olarak belirlenen ticaret mahkemesince davanın esasının incelenip karar verilmesi gerektiği- Dairemizce maddi hataya dayalı olarak verilen görev yönünden yapılan bozmaya uyulması gerektiği- Temyiz eden yararına usuli müktesep hak oluşmayacağı- Kararın bozulması gerektiği-
8. HD. 10.06.2021 T. E: 2019/2774, K: 4997-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.