Hakim bozma ilamına uymak zorunda olmayıp eski kararında direnebileceği; ancak, bozma nedenlerinin kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hakimin kendiliğinden (resen) göz önünde bulundurması gereken nedenlerden olmaması halinde taraflar veya vekillerinin, bozma kararına uyulmasını istemişlerse, artık mahkeme bozma ilamına uymak zorunda olup önceki kararda direnemeyeceği-
Tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin davalarda mahkemece izlenmesi gereken yöntem-
Tapu kaydına yanlış yazılan mirasbırakana ait kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteği-
Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı ve kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenme yapılacağı-
Davalı bankaya yatırılan mevduat nedeniyle ortaya çıkacak ihtilafların, mevduat sahibinin tacir sıfatını taşıyıp taşımadığına ve mevduatın vadeli olup olmadığına bakılmaksızın mutlak ticari dava olarak asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği-
Tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, bonodan kaynaklanan dava, bono TTK'da düzenlendiğinden bu tür uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi gereği (mülga 6762 sy. K.nun 4. Md.) tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olduğundan, mahkemece bu durum gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Davacı Türk Medeni Yasası’nın 116. maddesi gereğince vakfın sona erdiğinin tespiti ve sicilden silinmesini istediği, bu uyuşmazlıkla ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün görüş bildirme ve temyiz etme gibi haklarının bulunduğu gözetildiğinde, gösterilecek deliller toplanıp işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece kanun maddeleri yanlış yorumlanarak sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermesinin doğru görülmediği-
Davanın eser sözleşmesi uyarınca zararın tazmini istemiyle açıldığı,HMK mad.114 uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerektiği, dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi HMK mad.27 de düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturduğu-Olayda, tarafların her ikisinin de ticaret şirketi olup tacir olduğu, uyuşmazlığında ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan kaynaklandığı için davaya bakmak, ticaret mahkemelerinin görevi olduğu, mahkemece dava dilekçesi tebliğ edilip usul işlemleri tamamlanarak uyuşmazlığın esastan incelenmesi gerekirken yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.