“Yolcu gemisi imalatı ve alımı” işinin, davacı şirketin ticari işletmesiyle ilgili olsa da, davalı Belediyece uyuşmazlık konusu işin ihalesi, ticari işletmeleriyle ilgili olarak değil kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirildiğinden ve devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar tacir sayılamayacaklarından, Belediye Başkanlığının tacir olarak kabulünün de mümkün bulunmadığı, davaya bakma görevinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine ait olduğu-
Mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin istemin, 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığı, 11/3. maddesinde ise hangi davaların murisin son ikametgahı mahkemesinde görüleceği açıklandığı, aynı maddenin son fıkrası hükmünde veraset ispatına, miras hisselerinin tayinine ilişkin davaların, mirasçılarının her birinin bulunduğu yer mahkemesinde görülebileceği- Mirasçılık belgesi verilmesi davalarında kesin yetki kuralı söz konusu olmayıp; mirasçılık belgesi, murisin yerleşim yeri ya da nüfusa kayıtlı olduğu yer gözetilmeksizin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki adli yargı teşkilatı bulunan tüm adliyelerden her zaman alınabilecek ve aksi her zaman ispat edilebilecek hasımsız belgelerden olduğu-
Davacı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu- Görevin kamu düzeni ile ilgili olduğu, yargılamanın her safhasında ve re'sen nazara alınmasıgerektiği-
Veraset belgesinin iptali davaları hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargıdan çıkıp çekişmeli yargı haline geldiği bu durum karşısında HMK.nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan davalar bakımından HMK.nun 382/2-c kısmının 6. bendi uyarınca görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerin düzeltilmesi isteği-
Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerinin, tapu maliki ile mirasçıları tarafından yetki sıfatıyla tapu müdürlüğüne yöneltilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığının araştırılması, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığının kendilerinden sorulması, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde inceleme yapılması gerekeceği-
8. HD. 16.01.2018 T. E: 2017/7634, K: 472-
Çözümü özel bilgiye dayanan konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesinin, eş söyleyişle bilirkişi mütalaasına başvurulmasının gerekeceği, giderek, hakimin gerek kendiliğinden, gerekse taraflardan birinin isteği üzerine bilirkişi incelemesine karar verebileceği, bu itibarla, vak’a ile ilgili yabancı hukuk hakkındaki malumatın, ihtisas sahibi hukukçulardan veya yabancı hukuk ile meşgul müesseselerden, örneğin Üniversitelerdeki Devletler Hususi Hukuku ve Mukayeseli Hukuk Enstitülerinden temin edilmesinin çok daha emin ve sağlam bir yol olacağı, üstelik, konu ile ilgili olmak üzere yabancı hukuk hakkında mücerret bir bilgi temini yerine, vak’a dosyasını da ihtisas sahibi hukukçu veya müesseselere göndererek doğrudan doğruya hukuki ihtilafa ait bir hukuki ve ilmi mütalaa alınmasının, yabancı hukukun tespiti ile ilgili birçok problemi halledeceği-
Davalıların ortak çocukları olarak nüfus kaydında gözüken Z....’nin velayetinin düzenlenmesi yönünden, taraflara vakıa ve olguları bildirme ve bunları kanıtlama olanağının tanınması, adil yargılama hakkı"nı da içeren "hukuki dinlenilme hakkı"nın bir gereği olduğu göz ardı edilerek ve velayet davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alındığında mahkemece basit yargılama usulünde duruşma yapılmaksızın da karar vermeye imkan tanıyan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 320/1. maddesinin uygulanmasında hataya düşülerek; taraflara cevap verme ve iddiaları doğrultusunda delillerini bildirmeleri için süre verilmesi, gösterdikleri takdirde taraf delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.