Motorlu Taşıtlar Vergisi, bedeli paylaşıma konu aracın aynından kaynaklanması nedeniyle rüçhanlıysa da, yedieminlikten kaynaklanan alacağın, İİK. mad. 138 kapsamında tüm alacaklıları ilgilendiren muhafaza masraflarından olduğu için MTV'den de önce ödenmesi gerektiği- Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ'in 3. maddesinde mahcuz aracın günlük muhafaza ücretinin belirlendiği, 4. maddesi uyarınca ise, alınacak bedelin azami haddi geçemeyeceği-
İİK. mad. 106 ve 110 uyarınca, haciz tarihinden itibaren taşınırların bir yıl, taşınmazların ise iki yıl içinde «satış masrafı» verilerek (İİK. mad. 59) satışlarının istenmemiş olması halinde, haczin düşeceği—
Haczi ayakta olan davacının, sıraya itiraz etmekte hukuki yararının bulunduğu- Borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri iddiasına dayalı aşılan davada, ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu ve davalının alacağının gerçek bir alacak olduğunu birbirini teyit eden ve takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği-
«Mal müdürlüğünün geçerli takibi bulunmadığı ve haczin yasal dayanaktan yoksun olduğu» ileri sürülerek açılan davanın, icra mahkemesince (tetkik merciince) bekletici sorun yapılması gerektiği–
Mahkemece şikâyetçinin alacağının akitten kaynaklanması nedeniyle 6183 sayılı Kanunu’n 21. maddesindeki iştirak kapsamına girmediği gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece şikayetin reddine dair verilen kararın, esasa ilişkin nedenle bozulduğu ve önceki hükümde direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılan temyiz incelemesi sonucunda uyuşmazlığa konu hususta kararı veren icra hukuk mahkemesinin değil asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek dava şartları yönünden kararın bozulduğu, bu bozma kararı ile Özel Dairenin bozma kararının ortadan kalktığı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararının, gereğinin yerine getirilmesi gereken asıl bozma kararı haline geldiği, bu durumda son bozma kararına uygun olarak Mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerekirken bozma kapsamına aykırı biçimde uyuşmazlığın yeniden esasına girilerek, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Alacağın zamanaşımına uğradığı itirazı alacağın esasına yönelik bir itiraz olduğu gibi, alacağın sıra cetvelindeki kadar olmadığı, haciz tarihinden sonra doğan alacağın da sıraya kaydedildiğine ilişkin itiraz da esasa yönelik itiraz olduğundan, davanın genel mahkemede görülmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.