İcra tutanağına geçen beyanında «borçlunun gayrimenkulden tahliye edilmesine ilişkin talebimizden vazgeçiyoruz» şeklinde beyanda bulunmuş olan alacaklı vekilinin bu suretle hakkın özünden feragat etmiş olduğu, aynı takibe devam edemeyeceği–
Uyuşmazlık; somut olayda üzerinde haciz yapılan taşınmazın malikinin, aynı zamanda ipotek alacaklısı üçüncü kişi olduğu gözetildiğinde, üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunun 2004 sayılı Kanun’un 83/c maddesine dayalı şikâyet koşullarında mı yoksa aynı Kanun’un 96 ve 99 uncu maddelerine göre istihkak prosedürü çerçevesinde mi incelenmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır..
Örnek 10 numaralı ödeme emrine itirazın süresinin son günü resmi tatil gününe rastladığı, bu tarihi takip eden tarihte yapılan itirazın İİK’nun 168/5 maddesinde öngörülen yasal beş günlük sürede olduğunun kabulü gerekeceği-
Daha önce borçlulara “ödeme emri” göndermiş olan alacaklının, bu borçlulara yeniden “ödeme emri” göndermesi halinde, borçlulara ikinci kez itiraz hakkı tanımış olacağı-
İcra müdürünün, yardımcısının ya da kâtibin imzasını taşımayan icra tutanağının geçerli olmayacağı–
Borçlunun, kesinleşen ve bir belgeye dayanamayan ilâmsız takip hakkında açtığı «borcu bulunmadığını tesbit»e ve “istirdat”a yönelik davada, alacağın varlığını isbat yükünün alacaklıya düşeceği–
Alacaklının icra dosyasında «takip şeklinin değiştirilmesi» konusunda açık bir talebi ve icra müdürünün icra dosyasında bu hususta olumlu bir kararı olmasa da takip şekli değiştirilmiş olur mu?–
Borçluya gönderilen ödeme emri tebligat parçası üzerindeki şerhte örnek 7 ödeme emri ile birlikte yenileme emrinin bulunduğu yazılı olması ve borçlu tarafından tebliğ zarfının üzerindeki kaydın aksi yazılı bir belge ile ispat edilememiş olması karşısında, tebligatın yapıldığı muhtarlıktan sorulmak sureti ile tebliğ zarfının içinde ödeme emrinin bulunmadığı sonucuna gidilemeyeceği-
İcra mahkemesinin taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen "yetki itirazının kabulüne" dair bu kararının, temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu, alacaklı vekilinin gönderme talebinin ise bu tarihten itibaren iki haftalık kesin süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK. mad. 20 uyarınca re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Taşınmaz haczinin geçerliliği ve tamamlanması için tapuya tescilini öngören bir zorunluluk bulunmadığı- borçlunun içinde haciz kararı ve haciz müzekkeresi bulunan takip dosya fotokopisini alarak 16.10.2014 tarihinde taşınmazına haciz konduğunu öğrendiği halde İİK'nun 16.maddesi uyarınca yedi günlük şikayet süresini geçirdikten sonra 05.11.2014 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunup şikayetin süreden reddinin gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.