Bilirkişi tarafından aynı imza tespiti konusunda çelişik iki bildirim yapılması durumunda,yeniden ve uzman bilirkişilerden oluşacak kuruldan rapor alınması ve çelişkinin giderilmesi ile karar verilmesi gerekeceği-
Senetteki imzanın borçluya ait olduğunun -senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden- alacaklı tarafından ispat edilmesi gerekeceği- Alacaklı tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasının talep edilmesi halinde; mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak -masrafın alacaklı tarafından karşılanmak üzere ve bu konuda kesin süre verilerek- usulünce yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu vekilinin “müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, tüm resmi işlemlerinde parmak izi kullandığını” belirterek imza inkarında bulunmasından sonra, borçlunun imzalarını içeren belgelerin mahkemeye sunulması üzerine, mahkemece “inkar edilen imzanın borçluya ait olup olmadığı” konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, alınacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dosyada hükme esas alınan raporlar arasında çelişki olup aralarındaki mübayenetin giderilmediğinden, her iki raporun da mahkeme talebi üzerine alındığı ve raporlardan birinin diğerine üstünlüğünün kabul edilemeyeceğinden, Bölge Adliye Mahkemesince; raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ve grafoloji alanında ehil bilirkişilerden oluşturulacak bir kuruldan kuşkudan uzak, Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Asliye Ceza Mahkemesi'nden alınan bilirkişi raporları da birlikte değerlendirilmek suretiyle dava konusu senetlerin karşılığı iş yapılıp yapılmadığı, senetlerin karşılıksız olup olmadığı hususlarında rapor alındıktan sonra oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, borçlunun imza itirazı kabul edildiğine göre, İİK. 70 uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, belirtilen yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Kira alacağına ilişkin takiplerde; borçlunun tüm itirazlarını icra dairesine bildirilmesi gerekeceği, icra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılacak itirazın geçersiz olup, sonuç doğurmayacağı-
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca imza incelemesi yapılması halinde tazminat öngörüldüğünden, kabul beyanı karşısında imza incelemesi yapılmayacağından, mahkemece icra inkar tazminatı hükmedilmemesinin bu nedenle doğru olduğu-
Borçluların, "imza"ya açıkça itirazları olmadığı halde, "imza incelemesi" yapılıp rapor alınması ve imza itirazının reddedilmiş olmasının gereksiz olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.