Ortaklığın giderilmesi-
Ortaklığın giderilmesi-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında, davacı davasından feragat etse bile, davalılardan birinin davaya devam etmek istemesi halinde mahkemece davaya devam edilmesi gerektiği-
Davacının karar tarihinden önce yargılama sırasında öldüğü nüfus kaydından anlaşıldığından, HMK’nın 125. maddesi uyarınca mirasçılık belgesi alınması ve tüm mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması veya TMK’nın 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci tayini ile davanın temsilci huzurunda görülmesi gerekeceği- Davacı. davanın açıldığı tarihte reşit olduğu halde babası olan diğer davacı velayeten avukata verdiği vekaletnameyle davayı takip ettiğinden davacının davada yer almasının sağlanması, taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının kira sözleşmesi hükümlerine göre eda davası açarak dava konusu muhdesatlara ilişkin uyuşmazlığı çözmesi gerekirken, eda davası yerine tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı, dava konusu taşınmaz hakkında açılan ortaklığın giderilmesi davasında taraflara muhdesat aidiyetinin tespiti hakkında dava açmak için süre verilmiş olmasının da bu sonucu değiştirmeyeceği-
8. HD. 23.01.2017 T. E: 1329, K: 602-
Kira bedelinin tespiti istemi-
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi halinde, dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerektiği ancak bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermenin mümkün olmadığı-
Müdahalenin önlenmesi isteği, taşınmazın hak sahipliğinin tespiti yönünde bir karar verilmesini gerektirdiğinden, ortaklığın giderilmesi davası sonucunda dava konusu taşınmazın mülkiyetinin tespiti yoluna gidildiğinden ve anılan o dava mevcut davayı doğrudan etkiler nitelikte bulunduğundan, ortaklığın giderilmesi davasının bekletici mesele yapılması gerekeceği-
İnanç sözleşmesinin ancak, yazılı delille kanıtlanabileceği, bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olması gerektiği- Davacının, inanç sözleşmesini açıklandığı şekilde yazılı delil ya da karşı tarafın elinden çıkmış delil başlangıcı niteliğindeki bir belge ile kanıtlayamadığı; ancak, davacı vekilinin dava dilekçesinde yemin deliline dayandığını bildirdiği; bu durumda, mahkemece davacıya, davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılıp bu hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak HMK'nun 225. vd. maddeleri gereğince işlem yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.