Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde, bina, ağaç vb. gibi muhtesat bulunması halinde bunlar arzın ayrılmaz parçası sayıldığından arzla birlikte satılacağı- Bunların bir kısım paydaşlara ya da üçüncü kişilere ait olması halinde yapılacak işlem -
Çekişme konusu 937 ada 3 sayılı parselin üzerinde dört katlı ev ve müştemilatı bulunan çay bahçesi vasfında bir taşınmaz olup, bu taşınmaz yönünden paydaşlar arasında fiili kullanma biçiminin oluşmayıp, üzerindeki binanın 2. katındaki dairenin boş olup, çekişme konusu 923 ada 26 sayılı parselin çay bahçesi olarak kayıtlı olup bilirkişi raporunda tarla vasfında olduğunun tespit edilip bizzat davalı ... tarafından kullanılarak bu taşınmaz yönünden intifadan men koşulunun oluşmadığından 937 ada 3 ve 923 ada 26 sayılı parseller hakkındaki davanın reddedilip, 937 ada 4 sayılı parsel üzerindeki dükkanın davalı ... tarafından ve aynı parseldeki çay bahçesi bölümü ile 923 ada 3 sayılı parseldeki binanın her iki davalı tarafından birlikte kullanıldığı gözetilerek ecrimisil hesabının yapılıp, 11, 15 ve 21 sayılı parseller bakımından davalı ...'nın ecrimisilden sorumlu tutulması gerektiği-
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan birinin veya birkaçının diğer paydaşlara karşı açabileceği ve HMK. mad. 27 uyarınca davada bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu- Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği- Verilecek kararın infazında tereddüt yaşanmaması için bu paydaşın tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesi zorunlu olduğu-
5737 sayılı Vakıflar Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiş olup; yasanın geçici 5.maddesi hükmüne göre vakıf şerhleri ile ilgili devam etmekte olan davalarda diğer kanunlarda yer alan zaman aşımı ve hak düşürücü sürelere ilişkin hükümlerin bu kanun açısından uygulanmayacağı kuralı getirildiğinden, burada 5841 sayılı Kanunun 2.maddesinden öngörülen kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süreyi düzenleyen 3402 sayılı Kadastro Kanununun değişik 12.maddesinin uygulanma olanağının olmadığı-
«Ortaklığın -dava konusu şeyin satılarak- giderilmesi» ilamına dayalı olarak yapılan ihalelerin feshi için açılan davalarda «alıcı» ile «tüm hissedarlar»ın karşı taraf olarak gösterilmesi (gösterilmemişse; bu kişilerin davaya dahil ettirilmesi) gerekeceği—
Dosya içeriğinden davalıların yurt dışında oldukları anlaşıldığından davacı tarafından duruşmada bildirilen adrese tebligat çıkartılmış olup, bu kez tebligatlar, birlikte aynı konutta ikamet eden şahsın imzasına tebliğ edildiğinden ve davalıların Türkiye'ye dönüş yaptıklarına dair kayıt da bulunmadığından, davalıların yurt dışı adresleri belirlenerek duruşma gün ve saatini bildirir dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerektiği-
Tapu kayıt maliki ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun tespiti ve kayyımlığın kaldırılması istekleri-
Ortaklığın giderilmesi-
Dava konusu taşınmazda dava dışı şahıs lehine intifa hakkı tesis edildiği anlaşıldığından dava sırasında intifa hakkı sahibinin davaya dahil edilmesi gerekeceği-
İhale konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, şikayetçi adına 16.07.2012 tarihli haczin bulunduğunun, icra müdürlüğünce 24.09.2014 tarihinde satış kararı verilmesinin ardından satış ilanının şikayetçi haciz alacaklısı vekiline de 23.10.2014 günü tebliğ edildiğinin görüldüğü, bu durumda şikayetçinin haciz alacaklısı konumunda olup, İİK'nun 134/2. maddesi gereğince ihalenin feshini isteyebilecek tapudaki ilgililerden olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.